Umut Felsefesi

Umut Kant'ta daima “ahlaki" bir umuttur, ama aynı zamanda dinin de temel sorusudur o. Çünkü ahlak bizi zorunlu olarak dine vardırır, her ne kadar bu din saf, ahlaki bir akıl-dini olsa da. Umut böylece Kant'ta esaslı olarak insanın ahlaki dini temel tecrübesine aittir.

Sayfa 13 - Elis Yayınları, 2003, 1.basım.Kitabı okudu

Eren

[Bloch’un] Tanrı anlayışı pozitif bir ateizmdir ve mutlak nihilizme karşı da bir sınırlandırma oluşturur. "Reel Tanrı tahtının inkarı” ve ateizm sayesinde "ütopik bir gerçek-boş mekan" oluşur. Bu mekan yeni bir "ütopya krallığı” için bir alan yaratmış olur. Keza ateizm olmadan ütopya krallığı da olmaz. Buradan hareketle Bloch ateizm ile somut Ütopya arasında diyalektik bir ilişki kurar.

Sayfa 145 - Elis Yayınları, 2003, 1.basım.Kitabı okudu

Reklam

Eren

Kant’ın eleştirel etiğinin çıkış noktasını, ahlaki neden ve ilkeler ile mutluluğa erişme yolundaki güdü ve kuralların bütün bütüne farklı şeyler olduğu düşüncesi oluşturur. Ahlak mutluluktan ziyade, ona nasıl layık olacağımızı gösteren bir öğretidir.

Sayfa 13 - Elis Yayınları, 2003, 1.basım.Kitabı okudu

Eren

Postulatlar, yalnızca ahlaki bir hayatın koşullarıdır, yani onlar spekülatif aklın bilgi yetisine göre geçerli veya anlamlı değildirler.

Sayfa 42 - Elis Yayınları, 2003, 1.basım.Kitabı okudu

Eren

Ütopik işlev hem teorik hem de pratik bir bilgiyl ortaya koyar ve bu şekilde de gelecek ile geleceğin yaratıcı arzusunun umutsal bir belirlenimini içerir. Umudun aktif bir biçimidir. O daima daha iyiye yönelik çabayla ilgilidir O insanda "ileriye , daha iyiye yönelik hakiki eğilimin" ifadesidir. Ütopik işlev, "henüz-bilinçli-olmayandaki bilinçli ve bilinçlenmiş etkinliktir". Umut ilkin aklın devreye girmesiyle başlar. "Bizzat henüz-bilincli olmayan eylemine göre bilinçli, içeriğine göre bilinçlenmiş olmalı, yarı aydınlık olarak burada, yarı aydınlatılma olarak orada".

Sayfa 94 - Elis Yayınları, 2003, 1.basım.Kitabı okudu

Eren

"Son-gaye" sonsuzda yer aldığından, insanın kendi hayat akışı içinde ona erişmesi imkansızdır. Bu imkansızlık, ahlak yasasına göre en yüksek iyiyi iradesinin son-gayesi yapan ahlaki varlığın "değeri" ile bağdaşmaz. Bu nedenle akıl tarafindan buyurulan şeyin mümkün olması, ya da yetkin erdemin (kutsallığın) sonsuza giden bir llerleme ile tam bir uyum sağlaması gerekir.

Sayfa 39 - Elis Yayınları, 2003, 1.basım.Kitabı okudu