Bende bıraktığı etki öyle aman aman olmadı, ki bu da normal. Bir kadın okuyucunun daha bir özümseyerek okuyacağına inanıyorum, kurgusu fena değildi. Alba umutsuz bir kadındır ve birden hayatını değiştirecek olan, Umut Sokağı'ndaki o evle tanışır. Sonrasında ise hayatı değişir ve kendisini tanımaya başlar. Şeker pembesi iç kapak, kalp şeklinde ev resimli dış kapak, "hangi düşünceyle sen bu kitabı satın aldın" derseniz, tamamen arka kapak yazısında adı geçen ünlü kadın şahsiyetlerin gazına geldim :) Kitabın belli yerlerinde bu şahsiyetler, birkaç cümleyle hikayeye ortak oluyorlar ama öyle aman aman, hayatlarından kesitler falan beklemeyin benim gibi. Kitabın sonunda bu ünlülerin kısa özgeçmişleri eklenmiş, ki bu da güzel bir düşünceydi bence. Son olarak, Alba'nın duyguları ve cümleleri renkler formunda görmesi, sinestezik olduğunu gösteriyor. Fantastik bir durum değil yani.