Hatıralar Işığında Cumhuriyet Tarihi Okumaları 1

Unutamadıklarım

Yavuz Bülent Bakiler

Unutamadıklarım Posts

You can find Unutamadıklarım books, Unutamadıklarım quotes and quotes, Unutamadıklarım authors, Unutamadıklarım reviews and reviews on 1000Kitap.
Türkiye mi İslâmiyet'ten kopmuş? Türkiye'yi İslamiyet'ten ayırmaya kimin gücü yeter? Biz, Türk milleti olarak 950 yılında Müslüman olduk. Ve bin yıl Islamiyet'in bayraktarlığını yaptık. Türkistan'ı ve Anadolu'yu İslâm'la biz şereflendirdik. Bugünkü Arap devletleri, en huzurlu asırlarını bizimle birlikte yaşadılar. Sekiz Haçlı seferine biz göğüs gerdik. İslâm'ı Balkanlara biz taşıdık!
Sayfa 116Kitabı okudu
...kısa dalga yayınlarına geçtiğim günün daha ilk saatlerinde müthiş bir durumla karşı karşıya kalmıştım: Bir genç adam, elini uzatırken demişti ki: - Hoş geldiniz! Ben, dinsiz ve Allah'sız Ü.G. kısa dalga yayınlarında din ve ahlâk programı hazırlıyorum. Şaşırıp kalmıştım. Bence, bir insanın dinsiz ve Allah'sız olması son derece tabii bir haldir. Yalnız dinsiz ve Allah'sız bir kişinin Türkiye radyolarında -hem de yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için- din ve ahlâk progranları hazırlaması, bütün insaf ölçülerini patlatacak derecede ahmakça, aptalca, alçakça bir uygulamadır
Reklam
Gerçi biz okullarımızda çocuklarımıza: "Saltanattan sultandan Kurtuldu güzel vatan Yaşa 23 nisan..." diye marşlar söyletiyor, yeni bir cumhuriyet idaresi kurduğumuzu övünerek öğretiyor; demokrasiye aşk derecesinde bağlı kalacağımızı dünyaya ilân ediyorduk. Ama cumhuriyet deyince demokrasi deyince, sadece halk fırkasını düşünüyorduk.
Bana hayatı, zaman zaman dayanılmaz hale getiren o bomboş kafalardan, o sahte maskeli, o başka ideolojilerin kara sevdalılarından esasında Türk'e ve İslâm'a düşman olan ama ağızlarını hep "atatürk" diye açan o düzenbaz, madrabaz, modern yobazlardan neden çok korktuğumu göreceksiniz.
Tenkitsiz cumhuriyet, tenkitsiz ilim, tenkitsiz siyaset ve devlet adamı olur mu? Tenkit kapıları, sadece diktatörlük rejimlerinde sıkı sıkıya kapalıdır.
“ Sevmek bir nasip meselesidir. İnsanlara sevmedekilerini zorla sevdiremeyiz. Ama saygılı olmak terbiye işidir.
Reklam
“ Benim gönlüm herkesin gezip tozacağı, oturup kalkacağı bir panayır yeri değildir .”
En büyük zırvası veyahud iddiası...
Cumhuriyet idaresine rağmen Atatürk'ün bir fikrini, bir davranışı tenkit etmek çok uzun yıllar 'Atatürk düşmanlığı' olarak görüldü, gösterildi. Ciddi ölçüler içinde bile, bir tenkit hakkını düşmanlık saymak ancak mağara devri insanlarına yakışacak bir davranıştır. İlimde, sanatta, siyasette, tenkit hürriyetini yasaklamak, suç
Sayfa 15 - YAKIN PLANKitabı okudu
"Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden., Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter. Hiç kimse aramasa sormasa beni Sen gelsen yeter.. Huzur ellerinin güzelliğidir. Gözlerin karşımda mutluluk denizi. Her sabah soframızda ekmeğimizi Sen bölsen yeter.."
Tek partili demokrasi veyahud muhalefetsiz Cumhuriyet..!
Bizim Cumhuriyet idaremiz, muhalefeti olmayan hatta muhalefeti yasaklayan bir anlayışla doğdu. Muhalefetsiz bir Cumhuriyet rejimi olur mu? Bu soruya, hiç kimse "olur" diye cevap veremez. Bizde, bu noksanlığı görenler Kazım Karabekir Paşa'nın başkanlığında ilk muhalefet partisini kurdular: Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası. Bu muhalefet fırkası sadece beş buçuk ay yaşayabildi. 17 Kasım 1924 tarihinde kurulan Terakiperver Cumhuriyet Fırkası 3 Mayıs 1924'te kapatıldı. 1924-1930 yılları arasında yine bir muhalefet partimiz yoktu. Atatürk, tek parti idaresinin bir takım yanlışlarını görünce, bir muhalefet partisi kurulmasını gerekli gördü. Gümüşhane milletvekili Ali Fethi Okyar, yakın arkadaşlarındandı. Serbest Fırkayı Fethi Okyar'a zorla kurdurdu. Fethi Okyar: "Paşam ben size karşı muhalefet partisi kuramam" diye sızlanmasına rağmen verilen emrin dışında kalamadı. Serbest Fırka, 12 Ağustos 1930 tarihinde kuruldu. Atatürk Serbest Fırka'ya rağmen halkın yine kendi partisine oy vereceğini sanıyordu. Belediye Başkanlığı Seçimleri yapıldığında yanıldığını gördü. Halk büyük coşkunluklarla Serbest Fırka adaylarının yanında yer alıyordu. Atatürk Fethi Bey'i Çankaya Köşkü'ne çağırdı ve emretti: "SERBEST FIRKA'YI KAPATACAKSIN! Fethi Bey ağlamaklı bir sesle sordu: - Paşam, bu partiyi zaten siz bana zorla kurdurdunuz. Ben şimdi bu 95 günlük bir partiyi hangi gerekçeyle kapatayım? - Partimiz, irticayı körüklemiş, Cumhuriyetimize karşı tavır almış, dersiniz! Ali Fethi Okyar, ağlaya ağlaya Çankaya Köşkü'nden ayrıldı ve partisinin kapısına 17 Kasım 1930 tarihinde kilit vuruldu.
Sayfa 13 - YAKIN PLANKitabı okudu
728 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.