Geçmiş günü beyhude yere yad etme
Bir gelmemiş an için de feryad etme
Geçmiş gelecek masal bütün bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme
ÖMER HAYYAM
Hem üzüntü, hem keder; kime el uzatırsın?
Bu bahtsız anlarda, tutacak kim var?
Arzular...sonu gelmez, ne çare arzuların
Yıllar geçmededir, en güzel yıllar!
Sevmek fakat kimi? Bir zaman için nafile
Ve mümkün de değil daima sevmek
Ve yok artık, maziden içimde bir iz bile
Neşem, tasam, her şey değersiz, demek
İhtiraslar mı? Bugün değilse yarın, heyhat
Onlar da susar, mantık konuşunca
Ve etrafa dikkatli bakınca, zaten hayat
Adeta bir şaka, boş ve aptalca.
LERMONTOV
Sen ki göklerden gelensin
Bütün ferahı, acıyı dindirensin
Kat kat kederli olana
Kat kat sevinç verensin
Ah, bıktım artık sürüklenmekten!
Bütün bu acılar, sevinçler niye?
Ey tatlı sükun
Gel, ah, gel artık göğsüme!
GOETHE
Ölüm gözlerimde bugün
Sanki nilüferler kokuyor
Sahilinde oturmuşum sanki sarhoşluğun
Ölüm gözlerimde bugün
İnsanın göreceği gelmiş gibi yuvasını
Senelerce süren bir esaretten sonra
Kalınlaşan bir duvardı aramızda gece
Seçerdim o karanlıkta gözbebeklerini
Mestolur, mahvolurdum nefesini içtikçe
Bulmuştu ayakların ellerimde yerini
Kalınlaşan bir duvardı aramızda gece
Bana vergi o tatlı demleri hatırlatmak
Yeniden yaşadığım, dizlerinin dibinde
O " mestinaz " güzelliğini boştur aramak
Sevgili vücudundan, kalbinden başka yerde
Bana vergi o tatlı demleri hatırlamak!
O yeminler, kokular, sonu gelmez öpüşler
Dipsiz bir uçurumdan tekrar doğacak mıdır?
Nasıl yükselirse göğe taptaze güneşler
Güneşler ki en derin denizlerde yıkanır
O yeminler, kokular, sonu gelmez öpüşler !
CHARLES BAUDELAİRE
Bak geldi bahar mevsimi gül lale ve çiğdem
Yer yer açıyor sen neye topraktasın ey can
Kabrinde bulutlar gibi hep gözyaşı döksem
Bir gün ne olur sen de bu toprakta açılsan
ŞEYH SADİ