Urfalı Mateos Vekayi-Namesi (952-1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli (1136-1162)

Kolektif

Urfalı Mateos Vekayi-Namesi (952-1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli (1136-1162) Gönderileri

Urfalı Mateos Vekayi-Namesi (952-1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli (1136-1162) kitaplarını, Urfalı Mateos Vekayi-Namesi (952-1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli (1136-1162) sözleri ve alıntılarını, Urfalı Mateos Vekayi-Namesi (952-1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli (1136-1162) yazarlarını, Urfalı Mateos Vekayi-Namesi (952-1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli (1136-1162) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maşgevor ("derili"), Kilikya manastırlarından birinin adıdır. Bu ad, aynı manastıra mensup olan rahiplerin hayvan derisinden yapılmış elbise giydiklerinden ileri gelmiş olsa gerektir.
Sayfa 256 - Türk Tarih Kurumu Yayınevi, 1987Kitabı okudu
567 (20 Şubat 1118-19 Şubat 1119) tarihinde Urfa kontu Baudoin (Du Bourg), muzaffer sıfatıyla Kudüs'e gitti.
Sayfa 261 - Türk Tarih Kurumu Yayınevi, 1987Kitabı okudu
Reklam
131 Firat (Murat suyu) nun şimal kıyısında müstahkem bir mevki olan Palu, Dördüncü Ermenistan'ın bir kısmını teşkil eden Khozan bölgesinde Palahovid ("Palu vadisi") adlı mıntıkanın merkez şehri idi. Palu, Amid'in üç günlük yol uzağına düşer. Bk. İncicyan, "Eski Ermenistan", s. 46; ve "Yeni Ermenistan", s. 225 (ED. DULAURIER).
Sayfa 272 - Türk Tarih Kurumu Yayınevi, 1987Kitabı okudu
Aynı yılda Malatya eyâletinde kuşlar arasında bir harp zuhur etti. Leyleklerle turnalar ve aroslar 139 toplanıp birbirine geçtiler. Turnalar leylekleri yendiler ve onları telef ettiler. Bun lardan ancak birkaç tanesi sağ kaldı.
Sayfa 275 - Türk Tarih Kurumu Yayınevi, 1987Kitabı okudu
Rubenien hanedanının beşinci prensi olan Toros II. O, önce babası Leon'la beraber İstanbul'da hapsedilmişti. Fakat Leon'un ölümünden iki yıl sonra kaçmağa muvaffak olup bir tacir sıfatiyle deniz yolu ile Antakya'ya gelmiş ve Toros dağının geçitlerine iltica etmiştir. Toros, orada hüviyetini bir papaza anlatmış ve onun evinde saklanmıştır. Diğer bir hikâyeye göre papaz, onu bir çoban kıyafetine sokmuştur. Aynı papaz, genç Ermeni prensi nin geldiğini Toros dağları ahalisine haber vermiştir. Greklerin yaptıkları zulümden dolayı sabırsızlıkla istiklâllerini beklemekte olan ahali, 10,000 kişi oldukları halde Toros'un etrafına toplandılar. Toros, bunların başına geçip Greklere yaptığı hücumlarla atalarına ait olan birçok şehir ve kaleleri zaptetti. Bu sıralarda onun Stefane ve Mileh ("Milo", Guill. de Tyr. XX, 25; veya "Meslier", Frans. terc.) adlı iki kardeşi ortaya çıktı. Bunlar, Urfa'nın zaptı esnasında kaçmışlardı. İki kardeş, Toros'la birleşip Grekleri Kilikya'dan tard etmek işinde bütün gayretlerini sarfettiler. Çamiçyan, c. III, s. 63-64. (ED. DULAURIER).
Sayfa 305 - Türk Tarih Kurumu Yayınevi, 1987Kitabı okudu
"Kilikya'nın şefi olan Ermeni Toros, Kapadokya'ya girip Türkleri soyduktan sonra geri döndü. Bunun üzerine Konya Sultanı Mesud, damadı olan Yakup Aslan'la birleşip Kilikya'ya taarruz etmiye hazırlandı. Fakat çok cesur askerlerden müteşekkil bulunan Ermeni piştar kuvveti uyanık ol duğundan Türkler, dağ geçitlerine girmeye cesaret edemeyip mahcuben geri döndüler. Bu zamanda, esasen çok kuvvetlenmiş olan Toros, Grekleri, ellerinde kalmış olan kalelerden tard etti. Buna hiddetlenmiş olan impara tor Manuel, imparator ailesine mensup olan general Andronik'i Kilikya'ya sevketti. Fakat Franklarla birleşmiş olan Ermeniler, Grekleri Tarsus kapıları önünde mağlup ettiler ve onlardan 3,000 kişiyi öldürdüler. Bu felâketten kurtulabilmiş olan Grekler deniz yoluyla kaçtılar". Ebû'l-farac "Chron. syr"., S. 349 (ED. DULAURIER).
Sayfa 309 - Türk Tarih Kurumu Yayınevi, 1987Kitabı okudu
Reklam
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.