Üçlemenin ilk kitabı olan Çocukluk yarı otobiyografik bir roman.Ayrıca Tolstoy'un yayımlanan ilk yazısı özelliğini taşıyor.
Tolstoy'u çok sevdiğim ve yazdıklarını daha iyi kavramak için okumayı tercih ettim. Klasikleri ikinci üçüncü defa okuduğum oluyor ve tekrar Tolstoy okuduğumda o okumaları bu kitabın oluşturduğu alt yapıyla yapacağım.
Annesini kaybettiği dönemini anlattığı bölümler etkileyiciydi.
Aile kavramı,dönemin sosyal yapısını anlamak, aşk,çocukluğa dair o saf duygular romanın merkezinde yer alıyor.Çocukken etrafımızda olan olayları algılama biçiminin ne kadar ortak ,benzer olduğunu da gözler önüne seriyor.Örnek vermem gerekirse şu cümle : “Çocukken hep büyükler gibi davranmaya çalışırdım.Çocukluktan kurtulduğum zaman da hep çocuk olmayı özledim.”
Bir yazarın otobiyografi kitabını okuyarak diğer eserlerine geçmek kağıt üzerinde mantıklı,doğru olabilir.Fakat ben Tolstoy'dan ilk önce eserlerini okudum. İyi ki böyle yapmışım yoksa kitaplarıyla geç tanışırdım. Çünkü üçlemenin Çocukluk kitabı “bildiğimiz" Tolstoy'dan sadece izler taşıyor.Üçlemeyi okuyup, “yazarın kalemi bu “ diyerek romanlarını okumayı erteleyebilirdim.
Gorki ,Tolstoy için “Tolstoy'un gözlerinde yüzlerce göz gizlidir “der, bu kitabında da bu tahlil için ne kadar doğru dedirtecek ayrıntılar bulunuyor.
Kitabın en etkileyici bölümü, bir çocuğun gözünden aileden bir bireyin kaybının anlatıldığı sayfalardı.