Çocukluk, ben de tesiri olan kitaplar arasına girdi.
okumakta ne de geç kalmışım dedim az önce kitabı bitirdiğimde.
Tolstoy’un otobiyografik sayılabilecek olan; çocukluk yaşamından başlayıp, ilkgençlik ve gençlik isimli eserleri ile devam eden bir üçlemenin ilk eseri olan Çocukluk, derin anılar ve acılar taşıyor.
geçmişe uzun bir bakış. eylemlerin, yaşananların hislere ve duygulara etkileri ile insanın acı ile dahi kolaylıkla bırakamadığı kendini hissettirmek ve göstermek bilinci… kitap, duyguların arka perdesine sokulmakta ve yaşamın aktığına işaret etmekte.
akıcılığı ve dokunaklı bir geriye gözlemin anlatılışı ile bir başlangıcın eseri olan kitap, sade bir kurgu ve samimi bir üslup ile sunulmuş.
-dünya telaşı, alışkanlıklar… en büyük acılardan sonra da sürüp gitmeye devam eder.
yaşam ne olursa olsun akar.
insanın iç dünyası:
acıları, kederi, neşesi, kısacası bütün yaşadığı duyguları ile yeşerir ve solar.
-bunun başlangıç evresi olan çocukluğa geri dönüp bakıldığında, ilk hisler, ilk telaşlar, gerçek ve samimi olan sevmeler, daha telaşın çok sokulmadığı acılar..
çocukluğu ile bir daha dönülemeyecek olan anılara boğulur insan.