Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2

M. Ertuğrul Düzdağ

Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 Quotes

You can find Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 quotes, Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
(Evlilik gecesi hanımefendiye verilmesi tavsiye edilen sohbet.) İhsan Efendi böyle deyince, Eyüp Носа: "Bilmem ki, hay kardeşim, ne deseydim?" diye sordu."Ne mi deseydin? Şunu demen lâzımdı: "Hanım, bu evlilik müessesesi, Allah'ın ve Resulullah'ın emriyle, izniyle kurulmuştur. Kur'an ve sünnette gösterildiği üzere devam edecektir. İkimiz de erkek ve kadın olarak, üzerimize düşen vazifeleri yerine getireceğiz. "Ben seni nikâhım altına aldım, zevceliğe kabul ettim. Bununla, Allah'a ve Resulullah'a bir söz verdim. Artık senin dünyevî ve uhrevî mesuliyetin benim üzerimdedir. Sana bakmak, seni korumak, sana muhabbet ve şefkatle davranmak benim üzerime vaciptir. "Sen de beni zevcliğe kabul edip, nikâhım altına girmekle, maruf olan, âdet olan şekilde bana hizmet etmeye, bana kadınlık etmeye ve meşru olan emirlerime itaat etmeye söz vermiş oldun. "İkimiz de büyük bir yükün altına girdik. İnşaallah evliliğimizi, sıhhat ve saadetle devam ettirir, mesudane birlikte yaşarız."
Sayfa 219Kitabı okudu
Bir hîlâl uğruna...
M Sabri Efendi, Âkif Bey'e hayrandı; defalarca şöyle demişti: - "O Çanakkale yazılır şey mi? O ne kudret-i kalemiyye, o ne akıcı üslûp, o ne heyecan! Sonra o "tükürün" diye başlayan mısralar... Ya, Çanakkale'de ki: "Bir hilâl uğruna ya Rab ne güneşler batıyor!" bu nasıl söylenir? Bu ne demek yahu? Bu ilham... İnsanı vecde getirir, deli divane eder. Ben yıllarca bunun tesiri altında kaldım... M. Sabri Efendi böyle söyleyince, sordum: - "Efendim, bunları Âkif Bey'e de söylediniz mi?" - "Aaa, kaç kere! Mütevazı insan. Ben şiirlerini medh ederken utanır, terler, mendiliyle alnını silerdi..."
Sayfa 113 - 114 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Bir Hilâl Uğruna, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ebu Eyyub el-Ensarî hazretlerinin, Peygamber Efendimize arz ettiği bir şikâyeti var: "Yâ Resûlallah, namazlarımda huzur bulamıyorum. Namaz mü'minin miracıdır.' buyuruyorsunuz. Namazlarım maalesef miraç olmuyor. Ne tavsiye buyurursunuz?" Peygamber-i Zîşan, şu cevabı veriyor: "Yâ Eba Eyyub! Sallî salâtel-müveddiîn. Dünyaya veda eden kimselerin namazı gibi kıl..." Hayatının son namazını kılan insan ki, ondan sonra artık, Allah'ın huzuruna varacak. Ona, "gel bakalım!" denilecek. Defter-i a'mâli eline verilecek. Sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin, Ebu Eyyub'a olan bu tavsiyeleri, orada hatırıma geldi. Öğlen ve ikindi namazlarını, orada, o düşüncelerle, hislerle kıldım... Ah, bütün namazlarımı hep öyle kılabilseydim! (Mustafa Sabri Efendi anlatıyor.)
"Allah kimseyi imansızlığa düşürmesin. İşin başı, kökü, esası, ruhu ilan iman elden gitti mi; insanın aklı mantığı da gider. Her türlü bâtıl fikir onu böyle istilâ eder."
İNANDIĞI GİBİ YAŞAYAN, MÜCAHİD İNSAN...
Mustafa Sabri Efendi'nin gönlümde silinmez izler bırakan taraflarından birisi de samimî, mert, sözünden, fikrinden, kanaatinden dönmeyen bir insan olmasıydı. Kendisinin yakınında bulunduğum altı sene zarfında buna şahid oldum. Mustafa Sabri efendi, inandığı gibi yaşayan bir insandı. Hak bildiği dâvasına, her şeyini fedâ etmeye hazırdı ve bunu defalarca yapmıştı. Bu hâlini altı sene müşahede ettim; gözümle gördüm. Allah ve Resûlü'nün emirleri uğrunda her şeyi göze almış, samimî, civanmerd, cömert, sadık bir insandı. Hasımlarıyla yaptığı münakaşaları, müdafaaları da böyleydi; sadece doğruyu, dosdoğru olarak söylerdi. M. Âkif'in: "Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek!" dediği gibiydi.
Sayfa 105 - 106 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, İnandığı Gibi yaşayan İnsan, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dua...
Resûl-i Ekrem Efendimiz dualarında şöyle derlerdi: - "Ey gözleri ve gönülleri hedeften saptırmak güç ve kuvvetine sahip olan Allah'ım, izz ü celâlin hakkı için, şânı ulûhiyetine sığınıyoruz. Bizim kalblerimizi, gönüllerimizi, senin dinin üzerinde sabit kıl..."
Sayfa 65 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, İmân Gitti mi, Akıl ve Mantık da Gider, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Evet gecelerimiz çok karardı oğlum. Fakat unutmayalım ki, çok kararan gecelerin gündüzleri yakın olur."
Sayfa 192Kitabı okudu
CEBRÎ DEĞİLİM... İLÂHÎ OLSAM NE SUÇUM VAR?..
M. Âkif merhum, "Tevid yahud Feryâd" şiirinde, beşer hayatının safhalarını, insanların huy ve ahlâklarını, iyi kötü yaptıklarını sıraladıktan sonra olanlara akıl erdiremeyerek: "Cebrî değilim... Olsam İlâhî ne suçum var?" der. Ben bunu söyleyince M. Sabri efendi: - "Şair, meseleyi âlimden daha iyi anlamış. Şairin imânı daha kuvvetli!" dedi ve sözlerimden memnun oldu. Hattâ kendisinin, ben Medine'deyken Mısır'dan yazdığı bir mektubunda: - "Muâsırîn-i ulemâdan kaza ve kader hakkındaki görüşümü, senden başka anlayıp benimseyen bir âlim çıkmamıştır." diye bir iltifatları da vardır..."
Sayfa 178 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Zahid-ül Kevserî-, Âkif Bey'in Bir Mısraı, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
DOST SÖZÜ!..
Padişah'ı İtalya'da ziyaret ettiğimde: "Efendi Hazretleri, siz boş durmazsınız; hatırat filân yazdınız mı? Ben elime kalem alamayacak kadar mecalsizim, siz kalem erbabısınız, yazmadan duramazsınız..." diye sordu. Ben: "Efendim bir şeyler yazmıştım" dedim, hattâ "Olanlar Oldu Bize" isimli hatıratım yanımdaydı. Padişah: "Görsem olur mu?" dedi. Bir zarfa koyarak bıraktım. [...] Üç gün sonra, geri dönmezden evvel, veda için ziyarete gittiğimde, onu daha bir üzgün gördüm. Hatıratımı bir zarfa konulmuş olarak iade etti. - "Efendim, okumaya fırsat buldunuz mu?" diye sordum. - "Okudum. Dost sözü insan daha çok dokunurmuş" dediler. Vurulmuş gibi oldum. Keşke hiç vermeseydim de tekrar üzülmeseydi, diye düşündüm...
Sayfa 60 - 61 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Dost Sözü, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.