Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2

M. Ertuğrul Düzdağ

Sayfa Sayısına Göre Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölüm vuslatın kapısı, Cenab-ı hakka kavuşmanın ilk kapısıdır. Müminin safası ölümden sonra başlar
Sayfa 353 - kaynakKitabı okudu
Reklam
Kabe cevap veriyor: Ey şair, benim halimi anlayan şair, derdimi soran şair, ben karalar giymeyeyim de kimler giysin? Mekke ahalisi, sevgilim Muhammed Mustafa'nın kadr ü kıymetini bilemediler, onu gücendirdiler. O da gidip Medine'ye yerleşti. İşte ben bunun için, sevgilimden ayrı düştüğüm için karalar giyiniyorum.
Sayfa 362Kitabı okudu
MEDİNE-İ MÜNEVVERE ve HURMAYA DAİR...
Hurma, Medine-i Münevvere'nin zinetidir. Peygamber-i Zîşan'ın, Muhterem Validelerimizin, onlarla birlikte Sahabîlerin ve daha sonra âşıkların, sabırlı muhacirlerin, mücâvirlerin yegâne gıdası olan bu mübarek meyvenin ve cinslerinin Arapların arasında birçok ismi vardır. Belli başlı olarak ham yâni yeşil olanına "sereban" veya "belah" kızarmış veya sararmış olana "zehv", tazesine "rutab", kemâle ermiş olgun hâline "temr" denir. Araplar "hurma" demezler. Umumî olarak bizim hurma dediğimiz meyveye "temr" derler. "Hurma kelimesi, hı ile "eksiklik, mahrumluk" demektir. Ha ile yazılırsa, avam lisânında "kadın" mânâsına gelir. Hurmanın üç devresi vardır. Birisi bizim "çağla" dediğimiz yeşil zamanıdır. Buna "sereban" derler. 23 Mayıs'ta başlayıp, 23 Haziran'da sona eren "cezva" ayında, bu yeşil hurma kırmızıya, bazısı ise sarıya döner. Buna "zehv" veya "belah" denir. Bu aya Medineliler "sâbbaga" adını verirler ki, "boyacı, boyayan, renk veren" mânâsınadır. Eğer hurma olgunlaşınca koyu kırmızı olacak, kestane rengini alacaksa, ki Safevî, Bernî, Acve, Çelebi ve Anber cinleri gibi, bunlar kırmızıya boyanır... İşte bu kıvama gelen hurmaya "rutab" yâni "taze hurma" denir...
Sayfa 362 - 363 3.Kısım, (Medine-i Münevvere-Nurlu Beldede Elli Yıl), -Hurmaya Dair-, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kendisine Medine'de, "Nasılsın?" Diye sorulan kimse, "Eh ne yapalım, garibiz, gurbetteyiz. Gurbet hayatı işte..." derse, o kimsenin tecdidi-i iman etmesi, tövbe etmesi icab eder. O kimse, Rasûl-i Ekrem (sav)'e ve annelerimize, o kadar sahabîlere bir yakınlık duymuyor mu ki, kendisini gurbette sayıyor?
Sayfa 362Kitabı okudu
Şeytan Hicaz’da ne ölmüş, ne de emekliye ayrılmıştır. Dolayısıyla, hacının bu gerçeği böylece bilmesi ve ona göre hareket etmesi lâzımdır.
Sayfa 368Kitabı okudu
' Müsluman Türkün gülecek günü yok! Fakat öyle gaflet sayesinde, bizler gülüyoruz, eğleniyoruz, evleniyoruz, öyle yaşayıp gidiyoruz..."
801 öğeden 671 ile 680 arasındakiler gösteriliyor.