Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2

M. Ertuğrul Düzdağ

En Yeni Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 sözleri ve alıntılarını, en yeni Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
BU HOCA YENİLMEZ; ÖLDÜRÜN, KURTULUN!..
Harp meydanında, ateş hattında, kurşun yağmuru altında bir mücahid, ne kadar fedâkâr ve fedâi ise Mustafa Sabri Efendi'de, öyleydi. o kadar samimîydi. Bir gün kendileri anlatmışlardı: - "Hüseyin Cahid bir makale yazdı; yazısını ölçüsüz buldum. Kimse cevap yazmadı. "Cüretli Bir Dekadan" ünvanıyla cevap yazdım; o da karşılık verdi, mücadele devam etti. Sonunda cevap vermekten aciz kaldı. "Hoca beni tehdit ediyor; milleti benim aleyhime sürüyor." demek zorunda kaldı. Halbuki ben fikre, fikirle karşılık veriyordum. O günlerde, İT'lar bir arada otururlarken Yakup Kadri Karaosmanoğlu demiş ki: "Hüseyin Cahid, bu hocanın önüne geçemezsin. Öldürün kurtulun... Bunlar parazittir, fitnedir, ancak öldürerek bu iş hallolur. Bu hoca yenilmez..." Bu haber kulağıma gelince, tekrar bir makale yazdım: - "Yakup Kadri Bey'in sözü, fakir için bir iltifattır. Bu hoca yenilmez, öldürün demiş... Söylemek isterim ki, yenilmeyen âciz şahsım değildir, Hak'tır. Ben, yenilmesi mümkün olmayan Hak'kı tuttuğum için, Allah'ın izniyle yenilmiyorum. Allah benimle... Siz de Hak'kı tutun, siz de yenilmeyin. Sizler bâtılı tuttuğunuz için yeniliyorsunuz..."
Sayfa 106 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Bu Hocayı Öldürün, Kurtulun!, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İNANDIĞI GİBİ YAŞAYAN, MÜCAHİD İNSAN...
Mustafa Sabri Efendi'nin gönlümde silinmez izler bırakan taraflarından birisi de samimî, mert, sözünden, fikrinden, kanaatinden dönmeyen bir insan olmasıydı. Kendisinin yakınında bulunduğum altı sene zarfında buna şahid oldum. Mustafa Sabri efendi, inandığı gibi yaşayan bir insandı. Hak bildiği dâvasına, her şeyini fedâ etmeye hazırdı ve bunu defalarca yapmıştı. Bu hâlini altı sene müşahede ettim; gözümle gördüm. Allah ve Resûlü'nün emirleri uğrunda her şeyi göze almış, samimî, civanmerd, cömert, sadık bir insandı. Hasımlarıyla yaptığı münakaşaları, müdafaaları da böyleydi; sadece doğruyu, dosdoğru olarak söylerdi. M. Âkif'in: "Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek!" dediği gibiydi.
Sayfa 105 - 106 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, İnandığı Gibi yaşayan İnsan, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
HOCA'NIN ÖYLE BİR ÎMÂNI VAR Kİ...
Mustafa Sabri Efendi'nin (reformistlere karşı yazdığı) reddiyesi "El-Kavlü'l Fasl..." isimli eseri basılmaya başladığında, ilk formasını alıp Yozgatlı müderris İhsan Efendi'ye getirdim. Okudu. "Efendim, Hocamız herkese çatıyor" dedim. - "Ne yapsın? gelecekleri varsa görecekleri de var! Hoca'nın öyle bir îmânı var ki... Bir günden bir güne, hâlinden şikâyet ettiğini duydunuz mu? Hoca, aç kalır, açık kalır, îmânından, yolundan, zerre ayrılmaz, tâviz vermez." diye cevap verdi...
Sayfa 105 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Hepsi Ya Mucize Ya Değil, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
HASAN-ÜL BENNA ve MUSTAFA SABRİ EFENDİ'NİN TANIŞMALARI...
Mustafa Sabri Efendi, bu (Ezher ulemasının, M. Heykel Paşa'nın "Hayat-ı Muhammed isimli eserine reddiye yazması ricası) müracaat üzerine, kitabı tenkid etti; cevabını yazdı, fakat reddiyeyi bastırmak için para yok... Müslüman Kardeşler'in lideri Şıh Hasan-ül Benna, bu kitap meselesini işitmiş. Bir kaç talebesiyle birlikte, bir gün Hoca Efendi'yi ziyarete gelmişler. Hoca Efendi ile ilk kez tanışıp konuşuyorlardı. Tarih 1943, Hasan-ül Benna: - "Efendim, böyle bir kitap yazmışsınız, bastıracakmışsınız. Harp içi, herkes yokluk, sıkıntı içinde, bendeniz 200 âdet almak isterim; parasını da peşin verelim ki, bir faydamız olsun. Daha çok almak isterdik, ama bugünlük imkânlarımız buna elveriyor. İnşallah daha sonra yine alırız..." dedi. Hoca Efendi ile kitabın adı üstünde konuştular... [...] Kitabın adını: "Gayba Îmân Edenlerle Îmân Etmeyenlerin Arasını Ayıran Kesin Söz" diye koymuştu: "El-Kavül-Fasl Beyne'l-lezîne Yu'minûne bi'l-Gaybi ve'l-lezîne lâ Yu'minûn..."
Sayfa 100 - 101 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Hasan-ül Benna'nın Ziyareti, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
EZHER ÂLİMLERİNİN, MUSTAFA SABRİ EFENDİ'DEN RİCALARI...
Ezher âlimlerinden birkaç hoca, bir gün Mustafa Sabri Efendi'yi ziyarete gelmişler. Geliş sebepleri: "Efendim bilirsiniz Vaktiyle Maarif Bakanlığı da yapmış olan M. Heykel Paşa "Hayat-ı Muhammed" adıyla bir kitap yazdı, Paşa bu eserinde mucizeleri inkâr ediyor. Hepsini bir şeklide tevil ederek, açıklamaya çalışıyor. Peygamber'in Kur'ân'dan başka mucizeye ihtiyacı olmadığını anlatıyor. Mucizeleri tabiat kanunlarına aykırı diye kabule yanaşmıyor, peygamberi de, büyük insan, büyük dâhi insan diye anlatıyor. Halbuki, dünya büyük insanlarla dolu, insan çalışmakla, büyük insan ve dâhi olabilir. Peygamberlik ise Allah vergisidir, çalışmakla olmaz..." Ezher uleması bu esere bir reddiye-cevap yazması için, Hoca Efendi'den yardım istemişler. Çünkü heykel Paşa kitabında felsefî bahisleri de karıştırıyordu ki, Ezher âlimleri felsefe bahsinde pek bilgi sahibi değillerdi...
Sayfa 99 - 100 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Ezher Âlimlerinin Bir Ricası, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
KISAS, BİNLERCE HAYAT KURTARIR...
Mustafa Sabri Efendi (Kısas bahsine) şöyle devam etti: - "Cinayet işleyen katilin, öldürülenin yakınlarının istemesi hâlinde kısas edilerek öldürülmesi ve hırsızlığı âdet hâline getirenlerin elinin kesilmesi de böyledir. Bunu ağır bir cezâ bulup istemeyen, kaldırmaya çalışanlar, daha sonra çok pişman olacaklardır. Cemiyetteki kötüler nacak bunlarla korkar ve iyi insanlara saldırmaktan vazgeçerler. Eli kesik bir hırsız, binlerce hırsızlığı önler. Yapılan bir kısas, binlerce hayat kurtarır. Kısas insanlardaki adalet hasretini dindirir..."
Sayfa 81 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Kısas, Binlerce Hayat Kurtarır, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ELÂ Bİ-ZİKRİLLÂHİ TATMAİNNÜ'L KULUB...
Mustafa Sabri Efendi'nin misafir kabul ettiği salonda, talik yazıyla bir levha asılı dururdu. Levhayı Efendi'ni damadı merhum M. Âli Bey yazmıştı. Levhada: - "Elâ bi-zikrillâhi tatmainnü'l-kulub" Âyet-i Kerimesi bulunuyordu. Meâl-i Şerifi: - "Hiçbir şeyle değil, ancak, Allah'ı zikretmekle, O'nu anmakla, O'nu unutmamakla, kalblerde itmînân hâsıl olur. İnsanoğlu, kalb huzurunu, saadeti, safâyı, ancak Allah'ın zikrinde bulur başka şeyde değil..."
Sayfa 78 - 79 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Elâ bi-Zikrillah, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
NİMETLERİN EN BÜYÜĞÜ...
Nimetlerin nimeti, İslâm îmânı, aşkı, gayretidir! Cenab-ı Hak, kâinatı insan için yaratmış, insanı da Rabbini bilsin diye halketmiş... Rabbini bilmek, Allah'a kul olmak, İslâm nimetindeki teslimiyet, nimetlerin en büyüğüdür. Onunla acılar tatlı olur...
Sayfa 78 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, En Büyük Nimet, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
GÖRMEDİĞİMİZ BÂTINÎ-İÇ DÜNYAMIZ...
- "(...)Vücudumuzu ele alalım. İçini göremiyoruz, gizli. Severek yediğimiz yemekler, meyveler birkaç saat sonra ne oluyor? Hangi hâllerden geçip ne şekle giriyorlar? Farkında değiliz, görmüyoruz; bu ne büyük nimettir! Ameliyat edilen bir yerdeki hücreler, nasıl çalışıp bir ordu gibi orasını tamir edip yepyeni yapıyorlar. Onların faaliyetlerini, midemizi, kalbimizi, beynimizi, mesane vs. yerlerimizi hep çalışırken, devamlı görseydik, ne yapardık? Bunların hepsi gizli nimetlerdir..."
Sayfa 78 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Bazen Görmemekte Nimettir, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
BAZEN GÖRMEMEKTE NİMETTİR!..
Mustafa Sabri Efendi yemekten sonra, nimet bahsine şöyle devam etti: - "Bence, bâtınî, gizli, görülmeyen nimetler, zâhirî-görülen nimetlerden daha mühimdir.! Meselâ gözlerimizle göremediğimiz, ama varlığı sabit olan mikropları ele alalım. Eğer mikroplar gözlerimize gizli, örtülü olmasaydı, onları görseydik; hangi yemeği yiyebilir, hangi suyu içebilirdik. Kimin elini tutabilir, hangi parayı cebimize koyabilirdik? Mikroskoplar, bugün bu işlerin nasıl olduğunu gösteriyor. Her göz bir mikroskop hükmünde olsaydı, mikroplar âlemini görseydik ne yapardık?.."
Sayfa 77 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Bazen Görmemekte Nimettir, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
972 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.