Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2

M. Ertuğrul Düzdağ

Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 Sözleri ve Alıntıları

Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 sözleri ve alıntılarını, Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 kitap alıntılarını, Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
MAZİSİ OLMAYAN KELİMELER ve TÜRKÇE...
Mustafa Sabri Efendi, çok akıllı, zeki, basiretli ve uzak görüşlü bir insandı. Türkçe hakkındaki sözleri de bu uzak görüşlülüğünün delilidir: - "Türk dilinin, onu zenginleştiren eski yerleşmiş kelimelerin atılıp yerine, geçmişi olmayan, sığ, basit kelimeler konularak fakirleşmesi neticesinde, bir gün gelip ilim dili olmaktan çıkarak, yerini İngilizceye bırakacağını, daha 1940'lı yıllarda söylemiş olması da mühim bir tesbittir...
Sayfa 61 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Türkçe'nin Yerine İngilizce, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
EZHER ÂLİMLERİNİN, MUSTAFA SABRİ EFENDİ'DEN RİCALARI...
Ezher âlimlerinden birkaç hoca, bir gün Mustafa Sabri Efendi'yi ziyarete gelmişler. Geliş sebepleri: "Efendim bilirsiniz Vaktiyle Maarif Bakanlığı da yapmış olan M. Heykel Paşa "Hayat-ı Muhammed" adıyla bir kitap yazdı, Paşa bu eserinde mucizeleri inkâr ediyor. Hepsini bir şeklide tevil ederek, açıklamaya çalışıyor. Peygamber'in Kur'ân'dan başka mucizeye ihtiyacı olmadığını anlatıyor. Mucizeleri tabiat kanunlarına aykırı diye kabule yanaşmıyor, peygamberi de, büyük insan, büyük dâhi insan diye anlatıyor. Halbuki, dünya büyük insanlarla dolu, insan çalışmakla, büyük insan ve dâhi olabilir. Peygamberlik ise Allah vergisidir, çalışmakla olmaz..." Ezher uleması bu esere bir reddiye-cevap yazması için, Hoca Efendi'den yardım istemişler. Çünkü heykel Paşa kitabında felsefî bahisleri de karıştırıyordu ki, Ezher âlimleri felsefe bahsinde pek bilgi sahibi değillerdi...
Sayfa 99 - 100 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Ezher Âlimlerinin Bir Ricası, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ÇERKES ZAHİD KEVSERÎ...
M. Sabri Efendi ve Zahid Kevserî hocalarımızın farklı oldukları, anlaşamadıkları ikinci husus da kavmiyetçilik bahsinde idi. M. Sabri Efendi, kimsenin hangi kavimden olduğunu sormaz, araştırmaz ve buna ehemmiyet vermezdi. Kendisi Tokatlı bir Türk ailesindendi. Fakat namazlı, faziletli Müslüman gençleri, hangi kavimden olursa olsun severdi. Namaz kılmayan, dine uzak duran Türklerle görüşmez, buna karşılık, Arnavut, Kürt, Boşnak, Çerkes, Arap yahut Afrikalı kim olursa olsun dindar, faziletli gençlere iltifat eder, onları yurt ve medrese odalarında ziyaret ederek sevindirirdi. Bu gençler, "Şeyhü'l-İslâm hazretleri bizi ziyarete gelmiş." diye yere göğe sığmaz, o kadar memnun olurlardı. E, kolay değil tabiî... Boşuna Mustafa Sabri olmamıştı. Hazret; ad, san, unvan, şöhret gibi şeyleri mühimsemez, sadece iyi, dindar, faziletli, ahlâklı insanları severdi. Hatır için konuşmaz, iş yapmazdı. Sevmesi de sövmesi de açıktandı... Buna karşılık Zahid Kevserî Hocamız, Çerkes kavmine mensup olanları, iyi kötü demez kayırır, onlara arka çıkardı...
Sayfa 180 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Zahid-ül Kevserî-, Kavmiyetçilik Meselesi, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Ne mümkün...
***** Ne mümkün zulm ile, bidâd ile imhâ-yı hürriyet, Çalış, idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten. Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret, Ezilmez şiddet-i tazyîkten, te'sîr-i sıkletten. *****
Sayfa 76 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Nâmık Kemâl ve Kaside-i Hamaset'i, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
GURBET ACILARI...
***** Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler, Ki, ednâ zevki â'lâdır vezâretten, sadâretten. Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâze dönmüş kim, Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâmı gurbetten... *****
Sayfa 75 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Nâmık Kemâl ve Kaside-i Hamaset'i, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
OSMANLIYIZ BİZ, ÂLEMŞÜMÛL BİR DEVLET ÇIKARDIR BİR ÂŞİRETTEN...
***** Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmâniyânız kim, Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-i şehâdetten. Biz ol 'âlî-himem rebâb-ı cidd ü ictihâdız kim, Cihangîrâne bir devlet çıkardık bir âşiretten. *****
Sayfa 75 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Nâmık Kemâl ve Kaside-i Hamaset'i, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Derdin büyüğü zaten burada... Bizim milletimiz dışıyla düşmana teslim olmamış, fakat ruhuyla, fikriyle, kalbiyle Garb'a esir olmuş... Esaretlerin en büyüğü, fikri, ruhi esarettir...
Filistin Müftüsü Emin El-HüseyniKitabı okudu
NÂMIK KEMÂL ve YAVUZ SULTAN SELİM (SULTANLARIN TACI)
Nâmık Kemâl, Bereketzâde İsmail Hakkı Bey'le olan sohbetine şöyle devam eder: - "Bereketzâde, bir de gönlümün sultanı olan Yavuz sultan Selim var. Onun her adımı, apayrı bir safhadır..." İsmail hakkı bey sormuş: - "Üstadım, Yavuz Selim'in ayrı hususiyetleri mi vardı?" - "Efendim, büyük ecdadımız, padişahlarımız, cihangîr devletimizin sultanlarıdır. Yavuz ise bunların tacıdır. Ben Yavuz'un her şeyini severim. Yavuz Selim deyince, içimde bir heyecan fırtınası dalgalanmaya başlar
Sayfa 71 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Yavuz Sultan Selim, Sultanların Tacıdır!, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
HİCRET, KAÇMAK DEĞİLDİR!..
Mustafa Sabri Efendi (Hicret hususunda) şunları söylerdi: - "Hicret, kaçmak, rahata kavuşmak, demek değildir. Mücadeleye devam etmek, fethe, zafere hazırlanmak için çalışmak, kuvvetlenmek demektir. Efendimiz, Mekke'de kalsaydı, fetih olmazdı. Fetih hicretten sonra oldu..." Bize daima bu ruhu telkin ve teşvik ederdi, gönüllerimizi alır, bizi sever, bizlere de kendisini sevdirirdi.
Sayfa 47 - 48 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Hicret Mücadele Demektir , Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Varlığın insanlığa kabul ettiren fikirler, insanlıkla beraber yaşama hakkına sahiptirler."
Sayfa 311Kitabı okudu
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.