Ütopia'da dinin en ilginç yanı, adanın en eski yasalarından biri olan "kimse dininden ötürü kötülenemez" yasanın tam anlamıyla uygulanmasıdır. Herkes inandığı din uğruna, barışsever yöntemlerle propaganda yapmakta özgürdür. Ama başka dinden olanlara baskı yapmaya ya da küfretmeye kalkanlar cezalandırılıp, Ütopia'dan ya sürülür ya da köle durumuna düşer. Çünkü Ütopialılara göre, bir insanın kendi dinsel inançlarını başkalarına zorla benimsetmeye yeltenmesi çirkin bir zorbalıktan başka bir şey değildir.
Summum jus summa injuria (Aşırı doğruluk aşırı haksızlık getirir.)
Yasa koyanın aklı o kadar yanılmaz, o kadar kesin midir ki, buyruğunu dinlemeyen kılıcı hak etsin?
“Çünkü insanlar, kralları insanların yararı için başa getirdiler, kralların yararı için değil. Kralın en kutsal görevi, kendininkinden önce halkın mutluluğunu düşünmektir. Zorbalığa başvuran bir kralın, tahtta oturmaya hakkı yoktur: Yurttaşların kin bağladığı, hor gördüğü bir kral; halkı ezerek, soyarak, dilenci durumuna düşürerek tahtında tutunabilecekse, bıraksın krallığı, insin gitsin tahtından. Halkın acıları, iniltileri ortasında keyif sürmek, krallık değil, zindan bekçiliği demektir."