Bu dini yaşamak bedel ister. Nefsin isteklerine , şeytanın vesveselerine , ailelerin alaylarına, çevrenin ithamlarına sahabe gibi davranmamız gerekir..
Biz yenildik Sevim. Önce peçemizi yüzümüzden çekti aldı kahrolası batı. Sonra çarşaflarımızı çıkardılar. Biz onlara benzediğimiz gün yenildik.
Şimdi İslam'ın tekrardan dirilme vakti. Şimdi kış uykusuna yatanların uyanma vakti. Bü ümmetin dirilişi bizlerin elinde. Tekrardan kendi mayamız olan Kur'an ve sünnet ile yoğrulma vakti.
Şimdi "Rabbimize nasıl ibâdet ederiz" öğrenmeden önce Rabbimiz bizden nasıl bir ibâdet bekliyor onu öğrenmemiz gerekir.
"Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için şüphesiz ki âhiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? (En'âm Sûresi 32. Ayet)
Bizler oyun ve eğlenceye dalarak ahiret yurdunu unutmaktayız. Asıl yurt orası ve şüphe yok ya orası çok daha hayırlı.
Kabir azabından, cehennem azabından, Allâh'ın bizden razı olmayacağından yine Alemlerin Rabbi olan Allâh'a sığınalım. O'nun Celal sıfatından Cemal sıfatına sığınalım. Kahhar sıfatından, Gafur ve Rahim sıfatına sığınalım. Resûlullah efendimiz şöyle buyurmuştur;
"Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe yahut cehennem çukurlarından bir çukurdur." (bk. Tirmizî, Kıyamet, 26; el-Akidetu't-Tahaviye, 1/169;Ahmed b. Hanbel, el-Akide, s.64-76; el-lalekâî, İtikadu ehli's-sünne, 1/156,158,166-Şamile).
'Dinine sımsıkı sarıl. Taviz verme. Çünkü dinde taviz çorap söküğü gibidir. Taviz verdikçe yeni tavizler gelir... Ve bir bakarsın ki Allah'ın razı olmadığı bir yaşantıya geri dönmüşsün.
Allah muhafaza. '
17.01