"Bayan Pontellier öyle başkalarına içini döken kadınlardan değildi; o güne gelinceye kadar yaradılışına ters düşen bir özellik olmuştu bu. Çocukken bile kendi küçük yaşamını tümüyle kendi içinde yaşamıştı; daha çok küçükken içgüdüleriyle yaşamın ikili niteliğini kavramıştı: Dışta kurallara uygun bir varoluş biçimi, içte bunları sorgulayan bir yaşam."