Uyarış Quotes

You can find Uyarış quotes, Uyarış book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Uygulanan sünnet ve uydurulan sünnet!..
Alemlere rahmet olan Hz. Resulullah Efendimiz (s.a.v.), o yüce makam ve haliyle birlikte muazzam bir tevazu sahibiydi. Hakk'a yakınlığı ölçüsünde halka da yakın olur, ihsan ahlakına bürünür, etrafındaki insanların her birine ayrı bir şeref bahşederdi. Hanei saadetine teşrif ettiklerinde hayvanının yiyeceğini kendisi verirdi. Bazen evinin temizliğini yapardı. Yırtılan ayakkabısını tamir ederdi. Elbisesini diker ve yamardı. Koyun sağardı. Hizmetçisiyle birlikte yemek yerdi. Bazen hizmetçi yorulduğu zaman onunla birlikte buğday öğütürdü. Çarşıdan aldığı bir şeyi ailesine götürürken, bizzat kendisi taşımaktan çekinmezdi. Zengin fakir herkesle musafaha ederdi. İlk önce kendisi selam verirdi. Kuru hurma bile olsa çağrıldığı hiçbir daveti küçük görmezdi. Onunla geçinmek çok kolaydı. Yumuşak huyluydu. Cömert tabiatlıydı. Güler yüzlüydü. Sesli olarak gülmeden yüzü tebessüm ederdi. Yüzü asık olmadan hüzünlüydü. Kendisini alçalt- madan tevazu gösterirdi. Israf etmeden cömertlik yapardı. Kalbi çok yumuşak idi. Bütün Müslümanlara karşı çok merhametliydi. Eğer bizler de Allah'a inanıyorum, Allah'ı seviyorum diyebiliyorsak Resulullah'a ve getirdiğine uymak zorundayız.
Ruhumuzu şeytanin esaretinden kurtaramadıktan sonra özgür olmamız mümkün değildir. Dünyadaki sistemin özgürlük, özgürlük diye lanse ettiği, dece cinselliği ve maddeyi kapsayan bu söylem, aslında insanı elsinin ve egonun kölesi yapar ve şeytanın esareti altına alır. Özgürlük insanların hayvani duygularıyla yaşaması değildir, bu söylem köleliği getirir. Özgürlük insanların ahlaki değerlerinden ödün vermesi değildir. Özgürlük uyuşturucu kullanması, kumar oynaması değildir. Nefs-ego kabuğu kırılmadan özgür olmak ve Azgürlüğün tadına varmak mümkün değildir. Maalesef ki şeytanın kölesi olmuş akıl, ters çalışan idrakiyle bu sözlerden bir şey anlamaz.
Reklam
Savaşma, kaçma. sadece sorgula ve yüzleş!
Maalesef insanlarda bir düşünce tembelliği var, sorgulamayı bilmiyorlar. İnsan, bu dünyada her şeyi sorgulamalı; doğruya ancak bu sorgulamaların sonucunda kavuşur. "Bu doğru mu, doğru olduğundan emin miyim ya da inanmak istediğim için mi inanıyorum, yoksa doğru olduğu için mi inanıyorum?" diye sorgulamalı. Hz. İbrahim bu konuda bize örnektir. Yıldızlara, aya, güneşe, bulutlara bakmış; sorgulamasının sonunda bunlar benim tanrım olamaz, bunları da yaratan olmalı. Bunlar bir gözüküyor bir kayboluyor. Benim Allah'ım sonsuz olmalı, deyip kavmine mesaj vermiştir. Sorgulamanın önemine dikkat çekmiştir. Hz. İbrahim Allah'ı biliyordu sadece kavmini uyandırmak için bunları söylemiştir. Siz de sorgulamaktan çekinmeyin, korkmayın; her şeyi sorgulayın, hakikat bir tanedir. Sonunda "O" hakikati bulursunuz.
Sadece la ilahe illallah idraki insana dünyada da cennet gibi hoş bir hayat yaşatır. İnsanlar "Tanrılar ve tanrılık yoktur sadece Allah vardır." deyip Allah'a teslim olmadan gerçek huzurun ve mutluluğun ne olduğunu anlayamazlar. "La ilahe illallah"i anlamış, zaten teslim olduğunun idrakine varmış ve o dairenin içine girmiş kişinin; her anı, her hali huzurdur, mutluluktur. Dairenin içerisindeyseniz size korku yoktur. O dairenin içinde Allah'ın sevgisi ve merhameti daimî olarak vardır. Nefsinize uyup o dairenin içinden çıkarsanız bunu siz istemiş olursunuz. Allah sizi terk etmiş olmaz, siz Allah'ı terk etmiş olursunuz.
Siz Allah'ın "yapma" dediği her şeyi yapacaksınız; sonra da: "Ben Allah'a inanıyorum, O'nu seviyorum. O benim Rabbimdir." diyeceksiniz. Siz Allah'la dalga mı geçiyorsunuz? Siz şeytani zihninizin arzusuna göre mi tanrı istiyorsunuz?
Herkes kendi evinin önünü temizlerse Allah'ın izni ile dünya tertemiz olur. Biz önce işe kendimizden başlamalıyız. Hep başkalarını düzeltme peşinde olduğumuzdan kendimizi göremiyoruz. Tabi, bilinçaltımızda kendimizi bir tanrı olarak gördüğümüz için kusursuzuz veya az kusurluyuz. Bizden başka herkes suçlu ve haksız, bizi kimse anlamıyor. Artık aynaya bakma zamanı, gerçeklerle yüzleşme zamanı. İlle de bir Şems gelmesini beklemeye lüzum yok. Belki de o Şems kaç kere geldi de biz onu kapımızdan kovduk! Şimdi kendimizle yüzleşme zamanı ama bunu da günlerce, aylarca yapmamızın anlamı yok. Bir an önce harekete geçip Rabbimize doğru bir yol tutmamız lazım. İnsan suresi 29. Ayet "Dileyen Rabbine bir yol tutar." diyor. Bu ayet gereğince demek ki önce irade gösterip bizim bir adım atmamız gerekiyor
Reklam
94 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.