Kocaman harflerle AHLAK yazıp kitabın başına tutturalım bu kavramı. Kitabın başlangıcından sonuna kadar okuyacağınız her şey bu kavram üzerine şekillenecek. Kavramı herhangi bir yana yatırmadan, olduğu haliyle anlatmaya çalıştığını da bilelim yazarın.
Konuları insanlık tarihinden anlatmaya başlasa, ne ilgisi var diyemeyeceğimiz bir bağlama şekli var yazarın. Ama başlıkta da yazdığı üzere uygarlıkların başlangıcından başlayıp günümüze kadar; bazen sıralı, bazen doğrudan sıçrayarak geliyor yazar ama üzerinde durduğu beş önemli uygarlık var. Bunlar; Sümerler, Çin, Hindistan'da, Roma ve Yunan uygarlıkları.
Uygarlıkların birbirleriyle benzerlikleri, farkları anlatılıyor ilk etapta. Ardından ele alınan liderler (ruhban sınıfı) ve yönlendirdikleri kitleler söz konusu. Buddhizm, Konfüçyüsçülük, Hıristiyanlık, Musevilik, İslamiyet son bölümlere kadar işlenen konuların dayanaklarını oluşturuyor. İnançları dayanak alması haliyle çok normal. Çünkü bildiğimiz kadarıyla uygarlıkların devamını sağlayan en önemli etmendir din ve din, ahlakın kendisiyle doğrudan ilişkili.
Birçok bölümde bunlar işlenirken teknolojinin gelişimi, sosyolojik hareketlilikler, savaşlar, anlaşmalar...da konulara dahil ediliyor. Ahlak başlığının altına, onu şa ilişkili olabilecek her şeyi dışarıdan bir gözle anlattığını söyleyebilirim çünkü eğrisi ve doğrusuyla ele alıyor konuları. Konuların ele alınış biçimleri, toplumları ilgilendirdiğinden saygı sınırlarını koruyor ama onları yerden yere de vuruyor, gökler de çıkarıyor.
Harika bir çalışma. Naçizane tavsiyemdir ki, elinizin altında bulunması gerekir.