Psikanalizin kurucusu, dünyanın en ünlü Psikologlarından biri olan Sigmund Freud'un kitabının yorumuyla geldim.
Daha önce okuduğum kitaplarda olduğu gibi bu kitabı da altını çize çize okudum. Okurken zorlandığım, zorladıkça keyif aldığım, beynimin yandığını hissettiğim kitaplardan biri.
Uygarlaşma, ilk uygarlasmaya eylemleri, bu yolda ilerlemenin nasıl olduğu, uygarlık nasıl bir yol izlerse izlesin insanların değişmeyen doğası onu hep takip ettiği çok güzel bir şekilde anlatmış yazarımız.
Uygar bir yasam için insan bazı duygularını bastırması gerekiyor ve bu bastırılmış duygular insanların mutsuzluğuna sebep olmakta.
Mutsuz olmak çok kolay ,önemli olan mutlu olabilmekte. Mutsuzlugumuza sebep olan her şeyden bağımızı koparmalı, yaşadığımız bu hayatya zorluklarla, hayal kırıklıklarına, acılarla baş etmeli ,bunlar icinde ilgimizi başka yöne çevirmeliyiz.
Uygarlık ve cinsellik arasındaki çatışma, aile ortamı, doğanın ezici gücü, bedenin çürümeye mahkum olması insanlarım acı çekmelerinin sebepleri,uygarlaşma süreci, bireysel gelişim, kültürel gelişim, ego, süper ego, vicdan, saldırganlık ,insanların acı çekmelerinin sebepleri,zorluklarla başa çıkma yöntemleri gibi bir çok konuya değinilmiş dolu dolu bir kitap.
Bu tarz kitaplari okumayı seviyorsanız kesinlikle okumanızı öneririm.