Uygarlığın Huzursuzluğu

Sigmund Freud

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Tek cümle ile ifade edilecek olursa uygarlığın insanlara mutluluk getirmediğini anlatmaya çalışmış S.Freud. İd-ego-süperego üçgeninde kalan insanın sürekli bir çatışma halinde olduğunu, haz ile etik(toplumsal normlar) arasında sıkışan insanın da hiçbir zaman mutlu olamayacağını söylebiliriz.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Tutku Yayınevi · 20192,984 okunma
Reklam
%61 (69/112)
·
Puan vermedi
70 sayfa kadar okudum. Çok sıkıcı ve ilerlemiyor. Kitabın çevirisi mi kötü yazar mı ifade edememiş bilmiyorum. Ama devamını getirmeyeceğim. Burada bıraktım.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Tutku Yayınevi · 20192,984 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uygarlığın Huzursuzluğu - Sigmund FREUD
İnsanlığın tüketirken modernleştiğini sanmasındaki büyük hatayı gözler önüne seriyor. Kesinlikle uygarlığa, modernliğe bir de Freud gözü ile bakmak lazım. İnsanlar uygarlığı, mutluluğu ararken bu yolla kendini mutsuzluğa itmektedir. Freud'a göre “Bize acı getiren uygarlık üç kaynaktan besleniyor. Doğanın gücü, bedenin zayıflığı ve sosyolojik normlar. Kişi sürekli kendini frenleyerek çoğu zaman kendinden başka kalıba girerek uygarca davranmaya çalışırken başkalaşıyor, bu kişilerle de huzursuz toplum yaratılmış olur.” Aslında özgürlük kavramı daha uygarlık yokken vardı. Yani ilk bireylerden itibaren. Sadece değeri yoktu, varlığı hiçlik-yokluktu. Ne zaman ki uygarlık adı altında esaret dönemi başladı işte o zaman özgürlük kavramı önem kazandı, kendime sıfat buldu. Ellerimizle yok ettik özgür bireyler olmayı. Bunu da Freud resmen bu eserinde gözümüze gözümüze sokuyor. (Biraz kaba şekilde yorumladım ama bu son kısmı daha farklı anlatamazdım. Evet resmen gözümüze gözümüze sokuyor...) Bu eserde her şeye değinmiş aslında Freud ve diyor ki Freud; "Acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır; en çaresiz olduğumuz zaman ise, sevdiğimiz nesneyi ya da onun sevgisini yitirdiğimiz zamandır." Sevdiklerimizi ve sevdiğimiz şeyleri kaybetmememiz umudu ile... Başucu kitabım olarak yerini aldı bu eser. Herkese keyifli okumalar kitapsever güzel insanlar.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Tutku Yayınevi · 20192,984 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Uygarlık Freud'a göre insanları doğadan korumak ve insan ilişkilerini düzenlemek gibi iki amaca hizmet eden sistemdir. Bunun gerekliliği 'adalet ve güveni sağlamak' ile dış dünyamıza vermek istediğimiz güzellikten doğar. Bu yüzden tüketirken "modernleştiğini sanıyor insanlık." Böyle iyi amaçlarla el üstünde tutulan uygarlık maalesef güven ve adalet sağlamadığı gibi, insanların kaçış noktalarını da kısıtlamıştır. Örneğin, tüketerek, yenilenerek 'çağa ayak uydurmak' gibi estetik düşüncelerle kendi kaygımızdan habersiziz. İşte insan hep mutluluğu ararken uygarlık ile kendine mutsuzluğu getirir. Bize acı getiren uygarlık üç kaynaktan beslenir: Doğanın gücü, bedenin zayıflığı ve sosyolojik normlar. Kişi sürekli kendini frenleyerek çoğu zaman kendinden başka kalıba girerek 'uygarca' davranmaya çalışırken nevrotikleşir, bu kişilerle de 'huzursuz toplum' yaratılmış olur. Ayrıca din kavramına da değinir Freud, bu huzursuz uygarlıkta insan doğaya hakim olduğunu sanırken korkuya kapılır ve inanca yönelir. Kader acımasızlığı, ölüm çaresizliği tesellisi, uygarlığın getirdikleri sonrası bir inanç lazımdır. Dinden de böylelikle fayda sağlar. Ama bu hezeyanı aşmaya maalesef yetmez. Bu eseri okuyunca 'huzursuz bir hisle' kitabın kapağını kapatabilirsiniz. Çünkü kendinizi saçma dünyaya geri dönmüş bulacaksınız.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Tutku Yayınevi · 20192,984 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud psikanalizin toplumsal olayları, uygarlığın gelişimini ve sonuçlarını açıklamakta da elverişli bir kuram olduğunu Uygarlığın Huzursuzluğu, Totem ve Tabu, Grup Psikolojisi gibi eserlerinde göstermiştir. Freud'un psikanalizin bulgularının sosyal hayat için ne anlama geldiğini dile getirdiği başlıca eseri olduğu için, Uygarlığın Huzursuzluğu yirminci yüzyıl boyunca birçok düşünürü etkilemiş, birçoklarına ilham vermiş ve kendisiyle hesaplaşmak zorunda bırakmıştır. Freud'a göre hayvani dürtülerle güdülenen insanın aynı zamanda uygar bir varlık olmaya çalışması trajik bir durumdur. Bununla beraber Freud insanın uygarlıktan vazgeçemeyeceğini de kabul eder. Sonuç uygarlığın kaçınılmaz huzursuzluğudur.Ötekini Dinlemek uzmanlaşmış bir dizi. Ama dizide yer alacak bütün kitaplar doğrudan insana dair. Hayatlarımıza, kendi kişisel deneyim alanımıza, ana babalarımıza, onlarla ilişkilerimize, zor büyüme yıllarımıza dair bir bilgi... Kendimiz ve diğer insanlarla ilgili sezgilerimizi geliştirmemize yardımcı olacak, yeni kavrayış imkânları verecek ve kuşkusuz öğrenirken herkesin kendi deneyimleriyle sınayacağı türden bir bilgi...
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Tutku Yayınevi · 20192,984 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bir düşünce akımı olan, uygarlığın içinde En ince ayrıntısıyla "bireyden topluma, toplumdan bireye" huzurun ve huzursuzluğun; ilkellikten günümüze anlatmaya çalıştığı, fikrimce Freud dönemin psikolojik çalışmada devrim yaptığı kanısındayım. Ayrıca insanın yapısını bir yapboz gibi parçalardan oluşan değerlerin ve bu parçaların derinliğine inmesini göz önüne sermektedir.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Tutku Yayınevi · 20192,984 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Mutluluk, Haz İlkesi, Huzursuzluk
Freud'un belki de en önemli ve anlaşılabilir eseri olan
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın Huzursuzluğu
'da; Freud mutluluk, haz ilkesi, cinsellik, saldırganlık, ölüm dürtüsü ve birey-uygarlık çatışması gibi konuları ele almış. İnsan mutluluğu arar, mutlu olmak ve öyle de kalmak ister. Freud, insanın sürekli mutlu olmasının
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20202,984 okunma
98 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Psikoloji ve sosyolojinin mükemmel bir harmanı, dili sade ve akıcı; verilmek istenen mesaj direkt olarak okuyucunun karşısında. Kısa ve oldukça öz bir kitap. Psikanalitik düzeyde ben'in ve bir de üstben' in varlığı... Üstben, ben tarafından oluşturulmuş bir yargıç. Bu yargıcın ben üzerindeki etkisi vicdan, suçluluk duygusu, pişmanlık ve belki de cezalandırma gereksinimi... Peki ben niye ister böyle birşeyi? Çünkü uygarlığın -grup psikolojisinin- bene dayatmış olduğu bir anti-doğal evrimdir; üstbenin ben üzerindeki otoriter ve baskıcı politikası. Üstbenin varlığı gerekli midir? El-cevap: Evet! Uygarlığın içinde ufak bir nokta olmak isteyen birey(ben) dış etkiyle güvenli bir şekilde yaşamanı sürdürmek ister, bunun için aşırı saldırganlığını, cinsel istek ve arzularını, narsist duygularını üstben aracılığıyla törpülemelidir. Bunu yapmadığı takdirde belki daha mutlu olacaktır, ancak uygarlık içindeki yeri uzun süreliğine var olamayacaktır. Diğer bir anlamda üstben, ben ile dış etki yani uygarlık arasındaki köprü vazifesi. Daha çok mutluluk mu? Daha güvenli ve uzun süreli bir yaşam mı? Bunun cevabı bu kitapta!..
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20202,984 okunma
Reklam
88 syf.
7/10 puan verdi
Dinin ve dine ait olan inanç kavramının insanın anlam arayışı üzerinde ki etkisine değinir Freud. İnsanın mutsuzluktan kaçıp mutluluğa yönelmesini ele alır. Tabii mutsuzluktan kaçarken dinin etkisi, dış dünyanın etkisi ve uyuşturucu maddelerin etkisini eserde göstermeye çalışır. Gelişen teknoloji ile insanların doğaya ne kadar hakim olduğunu söyler Freud. Ancak insan tam anlamıyla doğaya hükmedemez. İnsan yeni icatlarla beraber yarı tanrı gibi olmuştur. Bireysel ve toplumsal adaletten bahseden Freud en sonunda hukukun egemenliğine gelineceğini söyler. Cinselliğin insanlar için ne kadar önemli olduğu ve hayatımıza neden bu kadar müdahalede bulunduğu anlatılmaya çalışılmıştır. Freud suçluluk duygusu, içten gelen sevgi, pişmanlık gibi kavramları da işler. Bu kavramları filogenetik açıdan inceleyen Freud, baba kavramı üzerinden ilerlemeyi tercih etmiş. Nevroz kavramına dikkat çeken Freud, suçluluk duygusu, üstbenlik ve vicdan gibi konulardan da eserinde bahsetmiştir. Freud genel anlamda uygarlığın, insanın yarattığı bir yasa olduğuna inanır. Bu yasa insanın altbenliği ve üstbenliği arasında sıkışıp kalmıştır. İşte Freud bunun bir huzursuzluğa yol açtığını söyler. Kitap gayet kısa ve akıcı. Okunması bilgiyi sevenler ve psikoloji ile ilgilenenler için gayet güzel gelebilir.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Kapra Yayıncılık · 20212,984 okunma
88 syf.
5/10 puan verdi
Bir kitabı da incelemeden bıraksam diye düşünürken aklıma Freud'un bu kitapta bütün görüşünü evrim teorisi ve cinsellik üzerine kurduğunu gördüm. Ki son günlerde evrim teorisini araştırıp öğrenmek için çaba sarf eden birisiyim. Freud'un gözünde insanlar ve hayvanlar birer akraba. Bu bakış açısı sakıncalı bir durumdur. Sonuçta hayvanda haya olmaz, nefis vardır ama irade yoktur. Bir canlıya seçimlerini yaptıran iradedir. Hayvanda olmayan ama insanda olan bir durum, insanlar ve hayvanları ayrı kefeye koymaya yeterde artar. Çokta derine inmeye gerek yok. İnsan evrimi üzerine kurulu bir tez yanılgılar diskosudur. Neden sadece insan evrim geçirdi demek bile bu tezi çürütür! Katıldığım bir kaç noktada var; Baskılanan duygular bir yerde patlar ve insana kalıcı hasarlar verir. Bir çok fikrine katılmadığım yazarın bu kitabını sıkılarak okudum. Okumak isteyen okuyabilir fakat hayatınızda çokta fazla bir değişim göremeyeceksiniz, bu kitaba ithafen bunları belirtiyorum. Keyifli okumalar dilerim. :))
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Kapra Yayıncılık · 20212,984 okunma
98 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kısa ve konunun özünü çok iyi anlatan bir kitap. Sade, oldukça anlaşılır. Suçluluk, vicdan, pişmanlık... Üstben'in neden olduğu duygular. Biz aslında uygarlaşmaya çalışırken içimizdeki duyguları, özgür olma bilincini bastırıyoruz. Uygar olmaya çalışırken mutluluğumuzu feda ediyoruz. Bizi biz yapan şeyleri tüketerek uygarlaştığımızı sanıyoruz. Freud'a göre dürtülerle güdülenen bizlerin uygar olmaya çalışması trajik bir olaydır. Aynı zamanda uygarlıktan vazgeçemeyeceğimizi de söyler. Uygarlığın kaçınılmaz huzursuzluğu...
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20202,984 okunma
98 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Çok mantıklı temalarla ilerleyen bir eser. Sosyal hayat ve bunun etkileri olsun, yaşamak ihtiyacı ve türün gelişimi olsun hep önemli konular kaldı aklımda. İnsanların hislerini de konu edinen ve epey kalıcı etkiler bırakan bir eser oldu bende bu kitap. Aklımda en çok kalan sözse: "Acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır; en çaresiz olduğumuz zaman ise, sevdiğimiz nesneyi ya da onun sevgisini yitirdiğimiz zamandır." Sanırım benim bastırdığım içgüdü, mutluluk. Sürekli korkarım mutlu olmaktan. Bir gün yüzüm gülse 100 gün ağlayacakmışım gibi gelir. Hani bir gün güneş açar da kalan her gün yağmur yağar ya öyleyim. Gerçekten de biraz gülsem sonrasında uzun zaman mutlu olamam ben. Bu yüzden de korkarım mutlu olmaktan. Söyleyeceklerim bu kadar. İyi okumalar dilerim..
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20202,984 okunma
98 syf.
10/10 puan verdi
Freud'un bir çok tezi aksiyom niteliği taşımaktadır. Freud önce gerçekçi bir biçimde ve veriler ışığında aksiyomlarını ortaya koyarken sonuçta kanıtlanabilir olmadıkları için eleştirilir. Ancak tespitlerinin bir çoğu adı konulmamış olan durumların adını koymaktı. Var olanı söyledikçe zaman Freud'u haklı çıkarıyordu bir bakıma. Bu eserle Freud'un
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20202,984 okunma
110 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Sigmund Freud'un 1930 yılında kaleme aldığı bu kitap; birey, toplum ve uygarlık üçlüsünün birbirleriyle iliskisini masaya yatırıyor. Freud, uygarlığın gelişiminde en önemli sorunun suçluluk duygusu olduğunu ve uygarlığın ilerlemesinin bedelinin de, giderek artan suçluluk duygusu yüzünden mutluluktan mahrum kalmak olduğunu belirtiyor. Freud'a göre uygarlık, insanı belli biçimlerde davranmaya zorlar. İşte tam bu noktada, insanın hayvansal içgüdüleriyle, uygarlık arasinda bir savaş başlar. Psikolojinin ve sosyolojinin argumanlari içerisinde ufuk açıcı bir eser.
Uygarlığın Huzursuzluğu  
Uygarlığın Huzursuzluğu  Sigmund Freud · Karbon Kitaplar · 20212,984 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.