Uygarlığın Huzursuzluğu

Sigmund Freud
Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud psikanalizin toplumsal olayları, uygarlığın gelişimini ve sorunlarını açıklamakta da elverişli bir kuram olduğunu Uygarlığın Huzursuzluğu, Totem ve Tabu, Grup Psikolojisi gibi eserlerinde göstermiştir. Freud’un psikanalizin bulgularının sosyal hayat için ne anlama geldiğini dile getirdiği başlıca eseri olduğu için, "Uygarlığın Huzursuzluğu" yirminci yüzyıl boyunca birçok düşünürü etkilemiş, birçoklarına ilham vermiş ve kendisiyle hesaplaşmak zorunda bırakmıştır. Freud’a göre hayvani dürtülerle güdülenen insanın aynı zamanda uygar bir varlık olmaa çalışması trajik bir durumdur. Bununla beraber Freud insanın uygarlıktan vazgeçemeyeceğini de kabul eder. Sonuç uygarlığın kaçınılmaz huzursuzluğudur. Ötekini Dinlemek uzmanlaşmış bir dizi. Ama dizide yer alacak bütün kitaplar doğrudan insana dair. Hayatlarımıza, kendi kişisel deneyim alanımıza, ana babalarımıza, onlarla ilişkilerimize, zor büyüme yıllarımıza dair bir bilgi... Kendimiz ve diğer insanlarla ilgili sezgilerimizi geliştirmemize yardımcı olacak, yeni kavrayış imkanları verecek ve kuşkusuz öğrenirken herkesin kendi deneyimleriyle sınayacağı türden bir bilgi... Psikiyatri ve psikanaliz alanında yüzyıl boyunca yazılmış temel yapıtları bir kütüphane oluşturacak kapsamda bir araya getirirken bunu amaçladık.
104 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Eylül 2004
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Mutluluk, Haz İlkesi, Huzursuzluk
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Freud'un belki de en önemli ve anlaşılabilir eseri olan
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın Huzursuzluğu
'da; Freud mutluluk, haz ilkesi, cinsellik, saldırganlık, ölüm dürtüsü ve
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20203,555 okunma
88 syf.
5/10 puan verdi
Bir kitabı da incelemeden bıraksam diye düşünürken aklıma Freud'un bu kitapta bütün görüşünü evrim teorisi ve cinsellik üzerine kurduğunu gördüm. Ki son günlerde evrim teorisini araştırıp öğrenmek için çaba sarf eden birisiyim. Freud'un gözünde insanlar ve hayvanlar birer akraba. Bu bakış açısı sakıncalı bir durumdur. Sonuçta hayvanda haya olmaz, nefis vardır ama irade yoktur. Bir canlıya seçimlerini yaptıran iradedir. Hayvanda olmayan ama insanda olan bir durum, insanlar ve hayvanları ayrı kefeye koymaya yeterde artar. Çokta derine inmeye gerek yok. İnsan evrimi üzerine kurulu bir tez yanılgılar diskosudur. Neden sadece insan evrim geçirdi demek bile bu tezi çürütür! Katıldığım bir kaç noktada var; Baskılanan duygular bir yerde patlar ve insana kalıcı hasarlar verir. Bir çok fikrine katılmadığım yazarın bu kitabını sıkılarak okudum. Okumak isteyen okuyabilir fakat hayatınızda çokta fazla bir değişim göremeyeceksiniz, bu kitaba ithafen bunları belirtiyorum. Keyifli okumalar dilerim. :))
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Kapra Yayıncılık · 20213,555 okunma
Freud’un Huzursuzluğu
104 syf.
·
Puan vermedi
Freud’un ennnnnnnnnnnn… Freud, bu kitabının en anlaşılır eseri olduğunu yine bu kitapta belirtmiştir. Yine de benim için sürprizler içeren bir okuma süreci oldu. Öncelikle Freud’un uygarlığı fanatik
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20203,555 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
Dinin ve dine ait olan inanç kavramının insanın anlam arayışı üzerinde ki etkisine değinir Freud. İnsanın mutsuzluktan kaçıp mutluluğa yönelmesini ele alır. Tabii mutsuzluktan kaçarken dinin etkisi, dış dünyanın etkisi ve uyuşturucu maddelerin etkisini eserde göstermeye çalışır. Gelişen teknoloji ile insanların doğaya ne kadar hakim olduğunu söyler Freud. Ancak insan tam anlamıyla doğaya hükmedemez. İnsan yeni icatlarla beraber yarı tanrı gibi olmuştur. Bireysel ve toplumsal adaletten bahseden Freud en sonunda hukukun egemenliğine gelineceğini söyler. Cinselliğin insanlar için ne kadar önemli olduğu ve hayatımıza neden bu kadar müdahalede bulunduğu anlatılmaya çalışılmıştır. Freud suçluluk duygusu, içten gelen sevgi, pişmanlık gibi kavramları da işler. Bu kavramları filogenetik açıdan inceleyen Freud, baba kavramı üzerinden ilerlemeyi tercih etmiş. Nevroz kavramına dikkat çeken Freud, suçluluk duygusu, üstbenlik ve vicdan gibi konulardan da eserinde bahsetmiştir. Freud genel anlamda uygarlığın, insanın yarattığı bir yasa olduğuna inanır. Bu yasa insanın altbenliği ve üstbenliği arasında sıkışıp kalmıştır. İşte Freud bunun bir huzursuzluğa yol açtığını söyler. Kitap gayet kısa ve akıcı. Okunması bilgiyi sevenler ve psikoloji ile ilgilenenler için gayet güzel gelebilir.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Kapra Yayıncılık · 20213,555 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Evet bir kitaba daha veda ettik bu aralar Şirazi okurken yanına da freud okumaya devam edebilirim gerçi etmeyedebilirim :-) okunması beklenen çok eser var çok.... Bu eserde kişiden başlayarak, sonra topluluğu ve uygarlıklar üzerinden aralarındaki bağı açıklıyor. Cinsellik, cinsel arzu kavramına birçok sebebi indirgiyor, gerek vicdan kavramı gerekse suçluluk kavramları üzerinde çok duruyor....din alanında nedense ara ara serpiştirsene detaya inmediğinden tat vermedi cümleleri.... Kitabın 87. Sayfasında geçen: Şüphe etmediğim tek şey, insanın değer yargılarının doğrudan mutluluk arzusuna bağlı olduğudur....vs... Cesur bir cümle. Hakikati peki? Haklı mı? ...........Herkese Keyifli Okumalar Dilerim...........
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Kapra Yayıncılık · 20213,555 okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Uygarlığın Huzursuzluğu , Freud ‘un Totem ve Tabu eserinden sonra okuma listemdeydi. O esere göre çok daha anlaşılır bir dille yazıldığını söyleyebilirim. Hayvani dürtüleri olan insanın uygarlıkla gelen sorunlarına , bu iki açmaz arasında kalan insanın huzursuzluğuna değinilmiş . Freud ‘un her düşüncesine katılmazsınız ancak öyle bir inceleme yaparki ne kadar doğru demeden edemezsiniz. Bu da öyle bir eseri işte. Genel olarak beğendim çok daha iyi eserlerini okumuş olsam da bilinçaltı , içgüdü , dürtüler , psikianaliz alanlarına meraklıysanız tavsiyemdir
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20203,555 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Psikanalizin kurucusu olan Freud'a göre uygarlık insanlık için huzursuzluk demektir. 8 ayrı bölümden oluşan bu kitapta Freud, insanların psikolojik ve sosyolojik durumlarını irdeliyor. Okuyucusunu ele aldığı konu hakkında doyuran, okuyup bitirdiğinizde çok şey katacağına inandığım bir kitap. Özellikle psikolojiye ilgi duyan kişiler için önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Türünde oldukça başarılı bu kitabı okumak isteyen herkese tavsiyemdir.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Cem Yayınevi · 20183,555 okunma
110 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Sigmund Freud'un 1930 yılında kaleme aldığı bu kitap; birey, toplum ve uygarlık üçlüsünün birbirleriyle iliskisini masaya yatırıyor. Freud, uygarlığın gelişiminde en önemli sorunun suçluluk duygusu olduğunu ve uygarlığın ilerlemesinin bedelinin de, giderek artan suçluluk duygusu yüzünden mutluluktan mahrum kalmak olduğunu belirtiyor. Freud'a göre uygarlık, insanı belli biçimlerde davranmaya zorlar. İşte tam bu noktada, insanın hayvansal içgüdüleriyle, uygarlık arasinda bir savaş başlar. Psikolojinin ve sosyolojinin argumanlari içerisinde ufuk açıcı bir eser.
Uygarlığın Huzursuzluğu  
Uygarlığın Huzursuzluğu  Sigmund Freud · Karbon Kitaplar · 20213,555 okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
Kitap, insan içindeki özgür olma isteğiyle toplumun kuralları arasında kalmanın yarattığı çatışmayı ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Freud’a göre medeniyet, bize düzen, güvenlik ve ilerleme sunarken aynı zamanda özgürlüklerimizi kısıtlayarak içimizde bir huzursuzluk yarattığını söylüyor. Bir yandan toplumsal kurallara uyum sağlamak zorundayız, diğer yandan kendi isteklerimizi bastırmak zorunda kalıyoruz.Günlük hayatta hissettiğimiz ama çoğu zaman adını koyamadığımız bu gerilim, aslında toplumun bizden beklentileriyle kendi isteklerimiz arasındaki dengenin bozulmasından kaynaklanıyor. Freud’un bu tespiti, insan doğasına dair derin bir içgörü olarak karşımıza çıkıyor.Freud, bana göre anlaşılması zor bir kuramcı ama Uygarlığın Huzursuzluğu genel anlamda sevdiğim bir eser oldu.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Kapra Yayıncılık · 20213,555 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Herkese merhaba. Bitirdiğim ilk Freud kitabı “Uygarlığın Huzursuzluğu” oldu. Son okuyacağım Freud kitabı olmayacağı kesin. Derslerimizde sık sık isminin geçmesi merakımı arttırmıştı. Freud okumak
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 20203,555 okunma

Yazar Hakkında

Sigmund Freud
Sigmund FreudYazar · 139 kitap
Sigmund Freud, 6 Mayıs 1856'da, Freiberg in Mähren, Moravya, Avusturya İmparatorluğu'nda (günümüzde Příbor, Çekya) doğdu. 23 Eylül 1939'da, Londra, Birleşik Krallık'da öldü. Psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan Yahudi kökenli Avusturyalı bir nörologtur. Kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren Psikoanalitik Kuram'ın kurucusudur. Orta seviye bir Yahudi yün tüccarının, kırk yaşındayken, kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla yaptığı ikinci evliliğinden dünyaya geldi. Ekonomik bunalımdan dolayı ailesi Viyana'ya yerleşmek zorunda kaldıklarında, Freud henüz 4 yaşındaydı. 1938 yılına kadar burada yaşadı. Lisede Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenirken kendi çabalarıyla da İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi. Başarılı bir öğrenciydi. Başlangıçta istemediği halde Goethe'nın yapıtlarından etkilenerek tıp okumaya karar verdi. Üniversite yıllarında Yahudi düşmanlığıyla karşılaştı, okuldaki arkadaş çevresinden dışlandı. 1876 yılında fizyolojist Brücke'nin laboratuvarına girdi, burada anatomopatoloji ve insan sinir sistemi üzerine araştırmalar yaptı. 1881'de tıp öğrenimini bitirdi. 1883'te dönemin ünlü beyin anatomisi ve nöropatoloji uzmanı Dr. Theodor Meynert'in yönetiminde psikiyatri kliniğinde asistan olarak çalışmaya başladı. 1884'de kokain üzerine bir inceleme yapmakla görevlendirildi. 1884'te kokainin analjezik özelliklerini keşfetti, anestezik niteliklerini ise sezinledi. (Yaşamım ve Psikanaliz adlı yapıtında kokainin anestezik niteliklerini aslında bildiğini, yalnız tıp çalışmalarını bıraktığından dolayı bunların başkaları tarafından ortaya çıkarıldığını ileri sürer.) Aldığı bir bursla 1885'te Paris'e gitti, Salpêtriê Hastanesi'nde, Jean Martin Charcot'nun yanında staja başladı. Burada histerinin belirtilerini, hipnotizma ve telkinin etkilerini gözlemledi. Charcot'dan çok etkilendi. (Yaşamım ve Psikanaliz 'de Charcot'ya ne kadar düşkün olduğu görülür) Charcot'nun konferanslarını Almancaya çevirdi ve 1886'da yayımladı. 1886'da Paris'ten ayrılarak Berlin'e gitti. Burada çocuk nöropatolojisiyle ilgilendi. Viyana'ya dönerek özel hekimliğe başladı. 1886 ekim ayında 4 yıldır nişanlı olduğu Martha Bernays ile evlendi. Sinir hastalıkları ve histeri şikayetiyle kendisine başvuranlar üzerinde dönemin ünlü tedavi yöntemlerini, elektroterapi ve hipnotizmayı uyguladı. 1887'de Dr. Bernheim'in Telkin ve Telkinin Tedavideki Uygulamaları Üstüne adlı kitabını çevirdi. Elizabet von R. adındaki bir kadın hasta kendisini serbest çağrışım yöntemine zorlayınca hipnozdan vazgeçti. 1892 - 1895 yılları arasında Charcot'nun Salı Günü Dersleri adlı kitabının çevirisini, savunma psikonevrozları üzerine bir makaleyi ve saplantılar ve fobiler üzerine başka bir makaleyi Breuer ile ortaklaşa hazırladı. Ancak tıp çevrelerince Histeri Üzerine İncelemeler hoş karşılanmadı. Bu yapıtta psikanalizin temel ilkelerine rastlanır. 1896 yılında babasının ölümü üzerine derin bir bunalıma girdi ve sistematik olarak kendini çözümlemeye başladı. Yine aynı yıl Breuer'le nevrozların cinsel açıdan açıklanması konusunda ters düşerek yollarını ayırdı. Histerinin cinsel etiyolojisi üzerine verdiği bir konferans skandala yol açtı. Bu dönemde W. Fliess'le yazışmaları, özçözümleme süreci, hayatı üzerinde önemli etkiler yarattı. (Bu yazışmaları Freud'un ölümünden sonra eşi ve kızı tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Freud psikanalize özel hayatını karıştırmak istemediğinden, kişisel kayıtlar bırakmamış, birçok yazışma ve mektubunu ölümünden önce yakmıştır.) Hayatının 10 yıl süren bu döneminde, Freud hem yandaş, hem öğrenci bakımından yalnız kaldı. Kendini hastaların tedavisine ve psikanalizin yaratılmasına yoğunlaştırdı. Bu sürecin sonucu olarak 1897'de Oedipus Kompleksi, 1900'de Düşlerin Yorumu (iki cilt) adlı eserler ortaya çıktı. 1908'te Viyana Psikanaliz Derneği kuruldu. Bu olay, Freud için bir dönüm noktasıydı, Yaşamım ve Psikanaliz kitabında buna büyük yer verdi. Ancak bu tarihten önce bile Freud'un çevresinde çözümlemenin giderek kurumlaştığı görülür. 1902'den sonra "Çarşamba Günleri Psikoloji Derneği", adı altında başta P. Federn, O. Rank, W. Stekel ve Alfred Adler olmak üzere, Freud'un ilk yandaşları bir araya toplandılar. 1904'de E. Bleuer'le yazışmaya başladı. 1907'de Bleuer'in asistanı Carl Gustav Jung tarafından ziyaret edilir. Jung aynı yıl Zürih'te Freud Derneği'ni kurdu. Bu Freud için büyük bir başarıydı, zira psikanaliz artık ülke sınırlarının dışına çıkmıştı. Takip eden yıllarda Jung, 1. Psikanaliz Kongresi'ne katıldı ve psikanaliz üzerine konferanslar vermek üzere Freud ile birlikte ABD'ye yolculuk etti. Freud, 1910 - 1920 yıllarında Psikanaliz Üzerine, Bir Paranoya Vakası Özyaşam Öyküsü Üzerine Psikoanalitik Gözlemler: Başkan Screber, Totem ve Tabu, Narsizmin İncelenmesine Giriş, Yas ve Melankoli adlı eserleri yayımladı. 1923'de kendisine üstçene ve damak kanseri tanısı kondu. İzleyen yıllarda 33 kez ameliyat oldu. Sürekli protez takması gerektiğinden dolayı uzun yıllar konuşma ve yemek yeme sıkıntısı çekti. 1938'de Naziler'in Viyana'ya girmesiyle birlikte en küçük çocuğu Anna ile birlikte Avusturya'yı terk etmek zorunda kalarak Londra'ya yerleşti. Ölümüne dek tedavi ve çalışmalarına burada devam etti. Freud, prensipleri gereği kişisel hiçbir özel belge, anı defteri, mektup bırakmamış, hepsini yakmıştır. Bu nedenle, Freud'a dair ilk ve en kapsamlı bilgiler ilk olarak yakın dostu İngiliz psikaytr Ernest Jones'un 1953'te yayımlanan üç ciltlik Sigmund Freud'un Yaşamı ve Yapıtları adlı kitabıyla ortaya çıkarıldı. Eserleri - Zur Psychopat­hologie des Alltagslebens (Günlük Yaşa­mın Psikopatolojisi) - Die Traumdeutung (Düşlerin Yorumu) - Über Psychoanaly­se (Psikanaliz Üzerine Beş Ders) - Totem und Tabu (Totem ve Tabu) - Zur Einführung des Narzissmus (Narsisizmin İncelenmesine Giriş) - Unbehagen in der Kultur (Uygarlı­ğın Huzursuzluğu) - Jenseits des Lustprinzips Das Ich und das Es (Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd) - Der Mann Moses und die monotheistische Religion (Musa ve Tektanrıcılık) - Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme, 1905 - Der Witz und seine Beziehung zum Unbewussten, Nükte ve Bilinçdışı'yla İlişkisi, 1905 - Psikanalizin Tarihçesi, 1914 - Psikanalize Giriş Dersleri, 1917 - Yaşamım ve Psikanaliz, 1925 - Tutukluk, Semtom ve Korku, 1926 - Bir Yanılsamanın Geleceği, 1927 - Kültür İçindeki Huzursuzluk, 1930 - Psikanaliz ve Uygulama, - Psikanaliz Üzerine, - Olgu öyküleri - Histeri ile Mücadele
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.