Sorun şurada ki, acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır; en çaresiz olduğumuz zaman ise, sevdiğimiz nesneyi ya da onun sevgisini yitirdiğimiz zamandır.
sigmund freud
uygarlığın huzursuzluğu
Çünkü insan ne kadar erdemliyse
davranışları da bir o kadar katı ve şüphecidir;
neticede azizliği en uç noktalara taşıyanlar
kendilerini en kötü günahlar yüzünden
suçlayanların ta kendisi olur.
"Eğer uzak mesafeleri fethetmek için demiryolları olmasaydı çocuğum hiçbir zaman doğduğu kasabayı terk etmeyecek ve çocuğumun sesini duymak için telefona ihtiyaç duymayacaktım. Eğer okyanuslar gemiyle aşılıyor olmasaydı arkadaşım bu yolculuğa çıkmayacak ve ben endişemi gidermek için telgrafa ihtiyaç duymayacaktım. Bebek ölümlerinin azaltılması bizlere doğum kontrolünü empoze etti. Hijyen dönemi öncesine göre daha fazla çocuk yetiştiriyor değiliz ve aynı zamanda cinsel hayatımız daha güç şartlar altında gerçekleşiyor... Son olarak, zor ve sıkıcı bir hayatın uzatılmasının bize faydası ne? Ve eğer hayat acıyla doluysa ölümü memnuniyetle karşılamaktan başka ne yapabiliriz?"