Yirmi birinci yüzyılın başından itibaren günümüze doğru ilerleyen dünya uygarlıklarının, devletlerinin bir transatlantiğe binip son sürat buzdağına doğru ilerlemesi sonucu bu devletlerin nasıl krizler yaşadığını, savaşlar gördüğünü, kimlerin kararlarıyla hangi ülkelerin kullanılıp yok edildiği ya da yoktan var edildiği üzerine bir deneme.
Doğduğu Lübnan'dan başlayarak kadim Akdeniz'e oradan Avrupa ve Amerika'ya ilerleyen yazarın, ekonomik, sosyal, politik, askeri girişimler sonucu ve de teknolojik devrimlerin getirisinden çok götürüsünden de bahsederek yıkımlardan bahsedip gelecek kaygısı taşıması söz konusu.
Tarihten ders çıkarılmamaya, egoların tatmin edilmek için kuduz köpek gibi her tarafa saldırılmaya devam edildiği sürece şimdiye dek yakın yüzyılımızda kaosta kalan devletlerin başına gelenlerin gelecekte daha beter bir hal alacağı endişesi taşıyor bu kitap.