Uykusuz - Sayı 2019/32 - No: 623

Uykusuz Dergisi

undefined Uykusuz - Sayı 2019/32 - No: 623 Sözleri ve Alıntıları

undefined Uykusuz - Sayı 2019/32 - No: 623 sözleri ve alıntılarını, undefined Uykusuz - Sayı 2019/32 - No: 623 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çarpma sonrası, nihayet kottan kurtulmuş ellerim, olay yerine geç intikal etmiş polisler gibi kafamı yokluyor.
kaan sezyum'un yazılarını seviyorum ya
Akranları okula devam ediyor, bu mahallede emlakçılık işine giriyor. Mahallede satılmadık yer bırakmıyor. Akranları güzel güzel okullarını okuyup meslek sahibi olurken bizimkisi başkasının çalışıp kazandığı malını başkasına satarak para kazanıyor. Bizimkisi iyi bir tüccar oluyor. Araba alıyor hemen kendisine. En pahalısından istiyor hep. Çünkü biliyor ki en güzeli, her zaman en pahalısı. Arabası dışında bir şeyi de yok. Ev alıyor kazandığı paralarla. Ev alıyor sadece, evin içine bir şey alamıyor. Kitap okumuyor, sinemaya gitmiyor, opera, bale male zaten onlar da ne? Antik şehir gezmiyor, mahallesinden dışarı çıkmıyor. Şehrini bile tanımak istemiyor, en fazla geceleri arabasıyla sokaklarda gazlıyor. Dolaşmak, gezmek, görmek öğrenmek gibi bir derdi yok, istemiyor. Çocukları var, onları da sevmiyor. Seviyor ama hep kötü davranıyor, bir bağırma bir çağırma sürekli. Sürekli evdeki herkese ayar kayıyor, herkese atar, herkese gider yapıyor. Çünkü kimse onu sevmiyor ona gore. Seveni bile korkusundan hürmet gösteriyor. Saygının kazanılacak bir şey olduğunu bilmiyor. Çünkü zaten hiçbir şeye saygısı, sevgisi yok. Öyle olduğunu söylese de hep tersini yapıyor. En ahlaklı görünüyor, hep ahlaksızlık yapıyor. Kendisi gibi olmayana kara çalıyor, ama her gün ondan bundan çalıyor. Emlakçılık yapa yapa devam ediyor. Daha büyük bir ofise geçiyor. Yine aynı vizyon, vizyon yok. Aynı dükkanın daha genişine geçiyor. Ayni sevimsiz masa, aynı sevimsiz koltuk ve sehpa...
Reklam
O kadar doğru ki
Normalde düzenli bir hayat yaşayan insan, bütün coşkusunu bir geceye sığdırmaya çalışırsa, gün gelir o coşku yıkar adamı.
Gerçek kötü tüm reddettiği şeyleri olmak istiyor. Hiçbir derdi tasası kendini daha iyiye getirme çabası yok. Kendinden başka kimseleri beğenmiyor, sevmiyor zaten. Herkesin ona düşman olduğunu düşünüyor. Giderek de zaten çevresinde bu huzursuzluğu vere vere herkesi düşman ediyor.
"Don't move!" diyor sürekli. Why? Biz Türkler her yıkımın ardından derhal ayağa kalkıp, "Bir şey yok, bir şey yok!" demeyi bir borç biliriz. Biz bu toprakları yıkılmak ve ayağa kalkmak üzerine inşa ettik. Yaralananlar etrafındakileri sakinleştirir bu coğrafyada.