Uzak Diyarlarda

Jack London

Uzak Diyarlarda Sözleri ve Alıntıları

Uzak Diyarlarda sözleri ve alıntılarını, Uzak Diyarlarda kitap alıntılarını, Uzak Diyarlarda en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Geçmiş ağlayan bir çocuktur, bu kesin. Ama gelecekte gönlünü alacağız.
Tek başına ağlandığı zaman gözyaşları daha karakterlidir
Yemek masasına en önce onlar danlardı, ama iş yardım etmeğe geldi mi bucak bucak kaçarlardı..
Reklam
Bundan şu çıkıyordu ki bir kişi dostluğun d’sini bile bilmez ama soylu biri olabilir!
Hemen hemen yapacakları hiçbir iş olmadığından zaman denilen şey büyük bir yük oluyordu onlara.
Sayfa 34 - Milliyet yayınlarıKitabı okudu
Kendiliğinden, bütün gözler, buz ve kar içindeki vadiyi taradı baştan başa. Bu öyle bir alandı ki, her şey birbirinin aynıydı. Hüzün ve keder doluydu her yer.
Sayfa 89 - Milliyet yayınlarıKitabı okudu
Reklam
... Konuşman, sözün sohbetin doğru, mertceydi. Senden gurur duydum hep. Öyle ki senden başka bir şey düşünemez, senden başka hiçbir şey göremez olmuştum. Yüreğim de kafam da seninle dopdoluydu. Sen benim için pırıl pırıl yanan bir yaz güneşi gibiydin. Nereye baksam o güneşi görüyordum. Ama senin yüreğin buz gibiydi bana karşı Charley. Orada zerre kadar yerim yoktu benim. "Ben de ona şöyle dedim: - Doğru, haklısın. Buz gibiydi yüreğim sana karşı. Orda zerre kadar yerin yoktu senin. Ama eskidendi bunlar hep. Şimdi değil. Hani baharda, güneş çıkar da, buzlar erir ya, yüreğim öyle oldu şimdi. Eriyiverdi. Yumuşayıverdi. Bütün buzlar çözüldü artık. Sular gürül gürül akar oldu. Yeşil yeşil birtakım şeyler tomurcuklandı, boy verdi. Kınalı kekliklerin kanat seslerini, saka kuşlarının ötüşünü duyuyoruz artık. Her şey güzel, her şey tatlı. Kış mış kalmadı artık Passuk. Ve ben bir kadının erkeğine duyduğu aşkın n'olduğunu öğrendim.
Sayfa 110 - Milliyet yayınlarıKitabı okudu
Hüzün başka iklimlerde doğanın üstüne çöktüğü zaman yine de bir umut kırıntısı insanın yüreğini gönendirecek bir ışık, eksik olmaz pek.
Günlük hayatın o bayatlaşmış incelik kurallarını bırakıp; onların yerine hoşgörüyü, fedakarlığı, sabrı koymak gerekir. Böyle bir kişi teşekkürü-meşekkürü iplemeyecektir artık; bunu, ağzını açmadan yapacaktır. Yani söyleyeceği bir şeyi elle tutulur, gözle görülür biçimde söyleyecektir. O paha biçilmez hazineyi, gerçek dostluğu da böyle kazanacaktır işte.
Bundan şu çıkıyordu ki bir kişi dostluğun d'sini bile bilmez ama soylu biri olabilir!
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.