Uzak Diyarlarda

Jack London

Sayfa Sayısına Göre Uzak Diyarlarda Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Uzak Diyarlarda sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Uzak Diyarlarda kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hemen hemen yapacakları hiçbir iş olmadığından zaman denilen şey büyük bir yük oluyordu onlara.
Sayfa 34 - Milliyet yayınlarıKitabı okudu
Kendiliğinden, bütün gözler, buz ve kar içindeki vadiyi taradı baştan başa. Bu öyle bir alandı ki, her şey birbirinin aynıydı. Hüzün ve keder doluydu her yer.
Sayfa 89 - Milliyet yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayat
"Akıl alacak şey değildi şu hayat yani. Uzun uzun düşündüm bu konuda ben. Ama bulamadım sırrını. Düşündükçe aydınlanacağına, daha içinden çıkamaz gibi oluyor. "Ne var da bunca yaşamak istiyoruz sanki? "Hayat herkesin ütüldüğü bir oyun bence. Yaşamak ne ki? Yaşlılık omuzlarımıza çökünceye, ellerimiz sönmüş ateşlerin külleri üstüne düşünceye kadar hep çile çekmek, hep yorulmak değil mi? "Hayatta acıma insaf diye bir şey aramayın hiç. Çocuk, ciğerlerine ilk soluğu acıyla çeker. Yıllar sonra ölürken, son soluğunu acıyla verir. Hayatının her gününde, üzüntüden, sıkıntıdan, çileden başka ne görür ki? "Ama o kendine kollarını açan ölüme doğru habire ilerler. Sendeleye sendeleye, düşe kalka, ölümü görmemek için kafasını geriye çevire çevire... Sonuna kadar da ölümün kucağına atılmamak için direnir. "Ölüm güzel şeydir. Hayat habire vurur, yaralar, kanatır. Ama gel gör ki bayılırız yine de ona. Ölümdense nefret ederiz. Ne garip değil mi?"
Sayfa 107 - Milliyet
Akıl alacak şey değil şu hayat yani. Uzun uzun düşündüm bu konuda ben. Ama bulamadım sırrını. Düşündükçe aydınlanacağına, daha içinden çıkılmaz gibi oluyor.
Sayfa 107 - Milliyet yayınlarıKitabı okudu
Hayatta acıma insaf diye bir şey aramayın hiç. Çocuk, ciğerlerine ilk soluğu acıyla çeker. Yıllar sonra ölürken, son soluğu acıyla verir.
Sayfa 107 - Milliyet yayınlarıKitabı okudu
"Hayat herkesin ütüldüğü bir oyun bence. Yaşamak ne ki? Yaşlılık omuzlarımıza çökünceye, ellerimiz sönmüş ateşlerin külleri üstüne düşünceye kadar hep çile çekmek, hep yorulmak değil mi? "Hayatta acıma insaf diye bir şey aramayın hiç. Çocuk, ciğerlerine ilk soluğu acıyla çeker. Yıllar sonra ölürken, son soluğunu acıyla verir. Hayatının her gününde, üzüntüden, sıkıntıdan, çileden başka ne görür ki? "Ama o kendine kollarını açan ölüme doğru habire ilerler. Sendeleye sendeleye, düşe kalka, ölümü görmemek için kafasını geriye çevire çevire... Sonuna kadar da ölümün kucağına atılmamak için direnir. "Ölüm güzel şeydir. Hayat habire vurur, yaralar, kanatır. Ama gel gör ki bayılırız yine de ona. Ölümdense nefret ederiz. Ne garip değil mi?
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam