Uzak Diyarlarda

Jack London

En Yeni Uzak Diyarlarda Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Uzak Diyarlarda sözleri ve alıntılarını, en yeni Uzak Diyarlarda kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bundan şu çıkıyordu ki bir kişi dostluğun d'sini bile bilmez ama soylu biri olabilir!
Günlük hayatın o bayatlaşmış incelik kurallarını bırakıp; onların yerine hoşgörüyü, fedakarlığı, sabrı koymak gerekir. Böyle bir kişi teşekkürü-meşekkürü iplemeyecektir artık; bunu, ağzını açmadan yapacaktır. Yani söyleyeceği bir şeyi elle tutulur, gözle görülür biçimde söyleyecektir. O paha biçilmez hazineyi, gerçek dostluğu da böyle kazanacaktır işte.
Reklam
"Hayat herkesin ütüldüğü bir oyun bence. Yaşamak ne ki? Yaşlılık omuzlarımıza çökünceye, ellerimiz sönmüş ateşlerin külleri üstüne düşünceye kadar hep çile çekmek, hep yorulmak değil mi? "Hayatta acıma insaf diye bir şey aramayın hiç. Çocuk, ciğerlerine ilk soluğu acıyla çeker. Yıllar sonra ölürken, son soluğunu acıyla verir. Hayatının her gününde, üzüntüden, sıkıntıdan, çileden başka ne görür ki? "Ama o kendine kollarını açan ölüme doğru habire ilerler. Sendeleye sendeleye, düşe kalka, ölümü görmemek için kafasını geriye çevire çevire... Sonuna kadar da ölümün kucağına atılmamak için direnir. "Ölüm güzel şeydir. Hayat habire vurur, yaralar, kanatır. Ama gel gör ki bayılırız yine de ona. Ölümdense nefret ederiz. Ne garip değil mi?
Sayfa 108Kitabı okudu
Hayat
"Akıl alacak şey değildi şu hayat yani. Uzun uzun düşündüm bu konuda ben. Ama bulamadım sırrını. Düşündükçe aydınlanacağına, daha içinden çıkamaz gibi oluyor. "Ne var da bunca yaşamak istiyoruz sanki? "Hayat herkesin ütüldüğü bir oyun bence. Yaşamak ne ki? Yaşlılık omuzlarımıza çökünceye, ellerimiz sönmüş ateşlerin külleri üstüne düşünceye kadar hep çile çekmek, hep yorulmak değil mi? "Hayatta acıma insaf diye bir şey aramayın hiç. Çocuk, ciğerlerine ilk soluğu acıyla çeker. Yıllar sonra ölürken, son soluğunu acıyla verir. Hayatının her gününde, üzüntüden, sıkıntıdan, çileden başka ne görür ki? "Ama o kendine kollarını açan ölüme doğru habire ilerler. Sendeleye sendeleye, düşe kalka, ölümü görmemek için kafasını geriye çevire çevire... Sonuna kadar da ölümün kucağına atılmamak için direnir. "Ölüm güzel şeydir. Hayat habire vurur, yaralar, kanatır. Ama gel gör ki bayılırız yine de ona. Ölümdense nefret ederiz. Ne garip değil mi?"
Sayfa 107 - Milliyet
* " Geçmişle gelecek arasına sıkışıp kalmış gibiydiler. Ne öncesi ne de sonrası olmayan akıl almaz bir durgunluk ile sonsuz bir suskunluğun içinde yitip gitmişlerdi sanki. " *
Anneme göre kahrolası erkekler :)
Yemek zamanı sofraya en önce onlar kurulurlardı, ama yemeğin pişirilmesine yardım etmek gerekti miydi, ortalıkta görünmezlerdi.
Reklam
29 öğeden 21 ile 29 arasındakiler gösteriliyor.