Roberto Bolaño'nun "Uzak Yıldız"
adlı kitabı, hayranlık duyduğu William Faulkner'in “Hangi yıldız düşer kimseler görmeden?” sözleriyle başlıyor.
1996’da yayımlanan roman, yazarın Amerika’da Nazi Edebiyatı adlı romanındaki hikâyenin devamı. Latin Amerikalı yazarın alagorik eseri faşizmin gölgesindeki hayatları anlatıyor. Ayfer Tunç ve Murat Gülsoy'un "Diyaloglar" adlı kitaptaki eserle ilgili tespitleri son derece başarılı. Ayfer Tunç, Diyaloglar kitabında eserle ilgili "Temel meselesi; gizem, kayboluş, yeniden ortaya çıkma, bir görünüp bir kaybolma diyebiliriz." diyor ve ekliyor. "Bu durum da Güney Amerika' nın tarihini simgeliyor."
Eserde olayın dışında kalan anlatıcı, bize Carlos Wieder adında birinden söz ediyor. Darbeden önceki adı Alberto Ruiz Tagle olan bu gizemli adamın faşizm ile birlikte değişimi, dönüşümü merak unsurundan yararlanılarak anlatılıyor. Darbelerin gölgesinde yaşamaya devam eden sanatın 70'li yıllardaki durumu gözler önüne seriliyor. İç içe geçen zamanlar, farklı farklı hikâyeler, bir görünüp kaybolan karakterleri ile kitap tam bir labirent...İçinden geçtiğimiz bu sıkıntılı süreçte bazı bölümleri anlamakta zorlandım. Buna rağmen son sayfa bittiğinde toplumsal gerçeklerle kurmacayı ustalıkla birleştiren Roberto Bolaño'yu saygıyla selamladım.