Uzaklar Yakındır Merhaba Söğüt

Yavuz Bahadıroğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"İnsanlar bir şeye inanmaya görsün Yahşi Hoca, vazgeçirmek ne mümkün. İnandıkları şeyin doğruluğunu kendilerine ispat için bin dereden su getirmeylen, öyle bir uğraşma uğraşırlar ki, söylenecek her doğru tuzla buz olur, kulağa girmez. Aslında çok iyi konuştun. Lâkin dedim ya, dönmeye kararlı olanlar, kendilerine, kendilerince bir sürü mazeret uydurdular."
Sayfa 323 - Kumral HocaKitabı okudu
"Allah'ın en büyük ikramı nedir bilir misin Gündüz Bey?" "Nedir?" "Akıldır. 'Akıllı kime derler?' diye sorarsan, Peygamber Efendimizin nurlu yolunda yürüyene derler. 'Akılsız kime derler?' diye sual açarsan, dünya malına tamah ile ebedî saadeti elden kaçırana derler."
Reklam
Eh, madem ki gördün, artık karanlıkta nasıl yazdığımı sormazsın. Görmeyi bilene gece yoktur. Görmeyi bilmezsen gündüzlerin bile gecedir...İnsanlar tuhaftır, hem de tamahtır. Bazan minik bir tavşan koskoca aşiret beylerini ihtiras yularından yakalayıp arkası sıra çeker de kayalıklara götürür. Bunun pek bir zararı yok da, aynı işi şeytan yaparsa vay ki vay! Sonu cehennem ateşidir. Cehennemi bildin mi Gündüz Bey?
"Oldu mu ya Gazi Anam, Hak Teâlâ katında çobanla kılıç erinin farkı n'ola? İnsanlar amelleriyle ölçülmeyecekler midir? Maksat fisebiliUah hizmetse, kılıç sallamayla olacağı gibi, koyun gütmeyle de olur."
Sayfa 138Kitabı okudu
Tarlalarda cesetler yatıyordu. Çürümüş, kargalar ve diğer vahşi yaratıklar tarafından didik didik edilmiş insan cesetleri.Atlılardan ürken leş kargaları gökyüzünü kaplamıştı. Çığlıkları, insanı ürküten acı feryatları andırıyordu. Ertuğrul, dişlerinin arasından kükredi: "İnsan bunu nasıl yapar?...Sahiden bunu insanlar yapmışsa, insanlığımdan utanırım."
"Zaman akıp giden bir kıymet, kıymetini bilene yâr bilmeyene bâr olur. Büyüklük yaştaysa, görürüm, herkes büyümüş. Esasta ise, sadelik, iyilik, doğruluk, adalet olmayan yerde büyüklük de olmaz. Küçüklerin hayranlığını kazanacak kadar büyük olabilenlere ne mutlu."
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
"Lokman kardaş, göç seni bekler" diye devam etti Ertuğrul Bey, "hepimiz seni bekleriz. Bilir misin Lokman kardaş, ölmek işin kolayıdır, en kolayı hem de. Şehitliğe kurulup Cennet-i âlâya yerleşmek varken, göçten göçe kılıç çalmak neyime diyeceksin. Deme kurban olduğum! Öteki dünyanın kurulu düzeni var, marifet bu dünyada düzen kurmakta. Bu dünyanın düzenini kurmak için yaşamaktır marifet, şehitliğe oturup Cennet-i âlâda yan gelmekte değil. Ne dersin bakalım Lokman kardaş?"
Sayfa 434 - Ertuğrul BeyKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.