Uzaktaki Küçük Güneş Kuşları
Christie WatsonUzaktaki Küçük Güneş Kuşları Sözleri ve Alıntıları
Uzaktaki Küçük Güneş Kuşları sözleri ve alıntılarını, Uzaktaki Küçük Güneş Kuşları kitap alıntılarını, Uzaktaki Küçük Güneş Kuşları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bozuk motorların içine çiçekler dikilmişti. En çirkin yerde bile, güzellik büyümenin bir yolunu buluyordu..
Bilge bir balık, yutması çok kolay gözüken güzel bir solucanın ucunda keskin bir kanca olduğunu bilir.
Sayfa 213Kitabı okudu
Bir insan, onu çevreleyen diğer insanların parçası olur.
'Bazen bazı şeyler dağılır,' dedi büyükannem. 'Bu yüzden de onları yeni bir yolla toplamamız gerekir.'
"Bazen kelimeler silahlardan daha güçlüdür. Ve bazen sessizlik kelimelerden daha güçlüdür. Önemli olan söylenen kelimeler değil, söylenmeyen kelimelerdir."
Sayfa 375
Dünyada çıplak bir kadından daha güçlü hiçbir şey yoktu.
Hayal gücümü durdurmaya çalıştım, ama sık okunan bir kitap gibi açık kalmıştı.
Sayfa 233Kitabı okudu
Bozuk motorların içine çiçekler dikilmişti. En çirkin yerde bile, güzellik büyümenin bir yolunu buluyordu.
Büyükannem haklıydı. Dünyada çıplak bir kadından daha güçlü hiçbir şey yoktu.
Bazen kelimeler silahlardan çok daha güçlüdür. Ve bazen sessizlik kelimelerden daha güçlüdür. Önemli olan söylenen kelimeler değil, söylenmeyen kelimelerdir.
''Baykuş tüm kuşların içinde en zeki olanıdır çünkü az konuşup çok izler.''
Sayfa 295Kitabı okudu
Büyükannem yere şekil çizerek bana kendisinin de sünnet edilip kapatıldığını ve sonra yeniden açıldığını anlatmıştı. Kadın sünnetinin yasal olmadığından ve insanların bu konudaki düşüncelerinin değiştiğinden bahsetmişti. Sadece geri kafalı insanların kızlarını sünnet ettirdiğini söylemişti. Zaman değişti, demişti.
Kadın sünneti enfeksiyonlara ve doğum sırasında oluşabilecek komplikasyonlara neden oluyordu ve her on kadından bir tanesi bu yüzden ölüyordu. Büyükannem böyle söylemişti.
Eminim ki kadınla konuşup bunun yanlış olduğunu açıklayacaktı. Bana anlattıklarını kadına da anlatacaktı.
Kapının arkasında durup dinlemeyi düşündüm ama büyükannem dinlememi isteseydi içeride kalmama izin verirdi. O yüzden köyün kenarına doğru yürüdüm. Gürültülü bir gündü. Köy çocuklarından bazıları dev su birikintilerinin üzerinden atlıyordu. Yağmurun sesi açılmış muslukları andırıyordu. Ama yine de tüm o seslerin arasında bebeğin çığlıklarını duyabiliyordum.
Buz kesmiştim.
Sayfa 278
“Ruhun bölündü. O yüzden çocuk doğurmak bu kadar acı verir.”
"Böyle konuşma. Küçük kulaklar bile seni duyabilirler. Bu oğullar senden ayrılan ruhun parçaları. Şimdi üçe bölünmüş oldun Celestine. Eğer onları kırarsan kendini de kırmış olursun. Ruhun bölündü. O yüzden çocuk doğurmak bu kadar acı verir."
Sayfa 269
Bozuk motorların içinde çiçekler dizilmişti ençirkin yerde bile güzellik büyümenin bir yolunu buluyor