"Her türlü değişimi gövde yaşar. Gövdeyi dinlemek yeter hem. Her türlü duyum, daha dünyanın yabancısı olduğu, bilmediği duygular, yeni algılar, sesler, renkler onda yansır. Geçmiş, gelecek, şimdiki zaman olarak vardır gövdede. İmgeleyen tek yaratık, tek yaratıcıdır. Bu şeyleşmiş, kokmuş yaşamı daraltmak, genişletmek gövdenin elindedir. Hem dünya gövdenin tasarımından başka nedir ki? Her şeyi dile çeviren odur. Sözsel, yazınsal tarihin seyir defteridir gövde. Bilinen, bilinmeyenin kütüğüdür."
''Kendimi dünyanın en sıkıntılı insanı olarak görüyorum. Sanki ben sıkıntıyım! Nedir sıkıntı? Neye benzetebiliriz onu? Neyle karşılaştırabiliriz? Bir sözcük olarak onu (aynı anlama gelmese bile) başka hangi sözcüğün yanına koyabiliriz. Sıkıntının tanımı bana dünyanın en güç sözcüklerinden biri olarak görünmüştür. Valéry'nin onu derin düşüncenin kaynağı olarak görmesineyse şaşmamak elde değil. Sıkıntının tanımının zorluğu bütün insanlarca paylaşılmamasından, bilinmemesinden geliyor.''