"Kurmaca ve kurtulmak. İşte bizi gerçeğe, yazınsal gerçeğe yaklaştıran iki sözcük... Şimdi
o uzun sürmüş yaz, 1972-73 yazı yok artık. Başka yazlar, başka acılar yaşandı. Behçet Necatigil'in deyişiyle "Uzun sürmüş bir yaz yok artık/
Belki bir gün olmuştur." Ama bir kitap var, Uzun Sürmüş Bir Yaz başlığını taşıyan. 1972-73 yazı yalnızca anılarda değil, bu kitabı okuyanlarda da
yaşıyor çünkü."