Sevgisiz büyümüş Felix isimli bir adamın gençliğine kadar olan kesitler, nihayetinde de bir kadına olan tutkusundan bahsediliyor. Yani oldukça sıradan ve yetersiz bir konusu olduğu söylenebilir. Ancak hani sinema ve tiyatroda bazı oyuncuların çok yetenekli bir şekilde doğaçlama yaptığını izleriz. Kendilerine verilen basit repliklerle, muhteşem işler çıkarırlar. Ben de bu kitaba bakarak, Balzac'ın böyle bir yazar olduğunu düşünüyorum. Sıradan bir konuya, muhteşem etkiler yapan birisi...
Elbette kitabın okunuşu çok zor çünkü şiirsel bir anlatım dilini neredeyse bütün kitaba yaymış... Bu yüzden çok ara vermeden okumak gerekiyor ki konuyu unutup, kitaptan kopulmasın.
Yer yer beğendiğim kısımlar oldu. Çok sıkıldığım yerler de fazlaydı. Hatta mektupları okurken, kişisel gelişim kitabı okuyormuşum hissine de kapıldım.
Öyle okumazsanız çok şey kaybedeceğiniz türden bir kitap değil ama sizi yavaşlatmasına ve zorlamasına aldırmadan, okumanızı tavsiye ederim. Çünkü bir şekilde, insanın ruhuna iyi gelen yanları var. Belki cümlelerin eskimiş havasından, belki artık hayali bile kurulamayacak samimiyetleri içerdiğinden...