Kitabın yarısına gelene kadar kitabı yarıda bırakmayı düşünüyordum. Çünkü kitap beni içine çekemiyordu. Bir şeyleri algılayamıyordum. Daha sonra kitap beni içine çekmeye başladı.
Ana karakter Felix çocukluğunda sevgi görmemiş, kardeşlerinin suçlarının bedelini ödeyerek yaşamış, aynı zamanda " Anne sevgisi" görmemiş bir çocuk. Çocukluğunda alamadığı "Anne sevgisini "büyüyünce karşı cinsten beklemiş.
Felix' in saf arı bir aşkla hoşlandığı kadın olan Henriette zeki, ahlaklı aynı zamanda da " evli bir kadın." Aslında evli kadına duyulan aşk normalde hoşuma gitmeyen bir durum ama yazar o kadar güzel bir şekilde anlatmış ki ...
Henriette ' den uzaklaştığı bir zamanda Lady Dudley ile tanışan Felix, henriette den alamadığı bir takım şeyleri Dudley de bulur... Henriette ve Lady Dudley karakter olarak birbirinden çok farklı ve zıt kadınlar....
Felix iki kadında bulunan özellikleri tek bir kadında istiyor... Onları olduğu gibi kabul etmiyor aslında.... Bu beni biraz üzdü...
Kitabın sonlarına doğru bütün bu yaşananların üçüncü bir kadının(Natalie) sevgisine layık olup olmadığını anlamak için yazıldığını anladım .... Aslında birinci kadın Natalie Felix' in aşklarını dinledikten sonra ona çok güzel bir mektup yazıyor... Mektubun içeriğinden de küçük bir alıntı paylaşmak istiyorum...
"Henriette gibi de ,dudley gibi de sevmediğimi çıtlattınız bana. Kusurlarımı gizleyecek değilim, biliyorum onları; ama bunları bana sertçe sezdirmek neden?"
Bu incelemeyi kendim için yazdım. Kitabı daha sonra tekrar okumayı düşünüyorum. Herkesin okuması gereken bir eser .