D'nin sol elinden şu veda sözleri duyulmuş, ama muhtemelen genç kızın kulaklarına ulaşmamıştı, "Elveda, güçlü ve iyi kalpli dostlarım. Yolunuz açık olsun."
.....................
"Yok oldu. Her şey... O bir daha geri dönmeyecek."
Kendini kaybetmiş vaziyetteki ablasının omzuna elini koyan Dan, neşeyle konuştu, "Eve dönelim abla. Yapacak çok işimiz var."
Doris başını iki yana salladı.
"İmkansız... Ben... Artık yapamam... Çünkü güvenebileceğim birini bulduğumu sanmıştım."
"Bana güvenebilirsin."
Bu noktada Kont, "Ama..." diye ekledi.
"Ama... eğer hayatta kalırsa ve yeniden bir araya geldiğinizde aşkına karşılık vermezse ne yapacaksın?"
"O zaman..." Larmica bir an bile duraksamadan cevap verdi. Tüm vücudundan sevinç ateşi fışkırıyordu. Gözleri alev alev parlasa da tutkuyla nemleniyor, kıpkırmızı dudakları hafifçe aralanmış, ıslak ve kaygan dili kendi iradesi varmışçasına dudaklarını yalıyordu.
"Bu sefer onun işini bitirirsiniz. Kalbini söküp boynunu koparırsınız. O zaman, o adam tam anlamıyla benim olur. Ve ben de onun olurum. Kesiklerinden süzülen tatlı kanı yudumlar, kuruyup solmuş dudaklarını öptükten sonra kendi göğsümü kesip açar, asilzadelerin sıcak kanını onun boğazından aşağı dökerim."