Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Var Olma Notları

Taylan Kara

Var Olma Notları Sözleri ve Alıntıları

Var Olma Notları sözleri ve alıntılarını, Var Olma Notları kitap alıntılarını, Var Olma Notları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç kimse Auschwitz toplama kampına isteyerek girmemişti, bir kişi hariç: Witold Pilecki. Polonya ordusunda subay olan Pilecki, 1940 yılında Auschwitz'de isyan örgütlemek amacıyla kasıtlı olarak suç işleyerek kendisini Auschwitz'e göndertti. Kampta gizli bir direniş örgütü kurdu; kampta yaşananları, bir radyo istasyonu kurarak dışarıya bildirdi. Yaklaşık üç yıl kampta kalan Pilecki, 26 Eylül 1943'te kampın telefon tellerini keserek, Nazilerden çaldığı belgelerle birlikte kamptan kaçmayı başardı. Pilecki, Auschwitz Toplama Kampı 'ndan kaçabilen nadir insanlardan birisiydi.
Sayfa 158 - Hayal Yayınları
epistemolojik kopuşlar, heteredoks yaklaşımlar, ben ekonomistim falanlar filanlar
*İnsan türünün güncel toplumsal örgütlenmesi, sıradan insanın bilgiyle dolmamış, nesnel gerçeği asla sorunlaştırmayan kozasının yüzergezer algısını yönetmeye odaklanmıştır. Sıradan insanın hiçbir konuda derinleşemeyen algısını kandırmak, bilmiyorken biliyormuş gibi izlenim vermek, hırsızken dürüstmüş izlenimi vermek gibi ... Dolayısıyla kamusal gücün bütün işlevi "olma"ya değil, "inandırmaya" odaklıdır. **
Sayfa 102 - Hayal Yayınları
Reklam
Her alışkanlığa bir tür yok oluş eşlik eder. Alıştığımız şey, yaşamımızda giderek görünmez hale gelir. Pencereyi her açışımızda karşımızda duran denizi artık göremez oluruz. Odamızın kokusunu, yıllardır oturduğumuz masayı artık fark edemez hale geliriz; onların varlığını, ancak yok olduklarında fark ederiz. Alıştıklarımız, bizim gözümüzde varken yoklardır ve ancak yokken var olabilirler.
Sayfa 10 - Hayal Yayınları
Yeter vurmayın artık öldüm
*İnsanın, her zaman sığınma olanağının olduğu bir dokunulmaz mekan olmalıdır. Ellerini kaldırdığında, beyaz bayrak salladığında, aman dilediğinde "oyunu durdurduğu" o an sadece insan olması nedeniyle sığınacağı bir mekan, talep edebileceği bir davranış paketi olmalıdır. En ateşli kavgada, bir linç ortasında, bir tecavüz teşebbüsünde, bir silahın tetiği çekilirken "dur" dediğinde sığınacağı bir insan dokunulmazlığı… Karşısındaki kim olursa olsun, kendisinin bir insan olduğunun, devredilemez tartışılamaz hakkı olduğunu hatırlatan bir eşik... Sığınan insanın ne olursa olsun, insana indirgendiği için dokunulamaz haklarının herkes tarafından kabul edildiği bir yer. **
Sayfa 113 - Hayal Yayınları
Kendini beğenmişlik
2) Seçilmiş kişi değilsin. a) Bu gezegende tıpkı senin ülken gibi 200'den fazla ülke var. b) Bu dünyada tıpkı senin gibi 7 milyara yakın insan var. c) Bu dünyada 3000'den fazla dil, 300 milyona yakın tanrı var. d) Bu ülkede tıpkı senin şehrin gibi 80'den fazla şehir var. e) Sen seçilmiş değilsin.
Sayfa 179 - Hayal Yayınları
İnsanı tanımıyoruz, insanın ne olduğu hakkında en ufak bir fikrimiz dahi yok. Bütün varsayımlarımız yaşam pratiğince bir bir çürütülüyor. Bir seri katil olan Charles Manson'a gelen yüzlerce hayran mektubu nasıl açıklanabilir? Dünyada her ne olursa olsun futbola milyonlarca insan tarafından daima ilgi gösterilmesinin anlamı nedir?
Sayfa 38 - Hayal Yayınları
Reklam
*Tanıdığın, değer verdiğin birisinin yüzyıllar önce bile olsa bulunmuş olduğu mekanda bulunmak bir akrabalık duygusu yaratır; bu "mekan bağı"dır. Aynı çağda yaşamadıklarınla bu ilişki olanaklıdır; "zaman bağı" kuramasanız da "mekan bağı" kurabilirsiniz. **
Sayfa 112 - Hayal Yayınları
Eğer "nefret nesnesi" halen bizleri çatlatırcasına hayatlarımızın öznesi durumunda kişisel cümlelerimizi işgal ediyorsa, bunun nedeni "total eşik nefreti"ne henüz ulaşılamamasıdır. Bir gün yeterince insan, yeterince bir istençle "nefreti özgürleştirdiği" an, nefretleri onlara özgürlüğü verecektir.
Sayfa 111 - Hayal Yayınları
*Birbiriyle yakınlaşmış, yaşamları birbirine geçmiş iki kişinin arasındaki ilişki bozulduğunda ilk yitirilen ve de en çok yoksunluğu hissedilen şey "sıcaklık duygusu"dur. O duygu bir kez yitirildiğinde geri dönüşsüzdür; bitişi ne kadar uzun sürerse sürsün, kesinlikle geri gelemez. **
Sayfa 103 - Hayal Yayınları
*İnsan içinde, kendini ait hissettiği mekana ayarlı değişmez bir saat taşır ve nereye giderse gitsin saatini de yanında götürür. Bu saat, bir zaman ölçüsü olduğu kadar bir iklim, bir mekan duygusudur. Gidilen her yerde, saatinin ayarlı olduğu o yerle olan farklılıklar hissedilir. **
Sayfa 20 - Hayal Yayınları
312 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.