Pencerede saksılarım var benim de;
Kurulmuş asma bahçem göğün maviliğinde
Acep neden sade yaz günleri taşır
Bir demet çiçek gibi sevgilim.
Çiçekli bir şemsiye elinde?
Ah!Güzel şeyler düşünmeme rağmen
Muttasıl ağlamak geliyor içimden.
Size kocaman hattı-üstüva ağaçlarının
Acaip, lezzetli yemişlerini tattıracağım çocuklar…
İçimde bir çırpıda genişleyen iklimlerin
Hasad ayını müjdeleyen seslerini duyuyorum.
Sizin için sandık sandık boncuk ayırttım
Duvarınıza resimler; adınıza mühür kazıttım.
Beni de aranıza alın çocuklar…
Size ip atıp düşüreceğiniz yıldızları düşürürüm,
Göz aynama değen gökleri kat kat eder
Bir yumak yapıp elinize veririm.
Cumartesi günleri sizi
cinlerin en meşhurlarıyla tanıştırırım.
Su yollarına köprü kurmasını öğretirim
Her yanı bir göz aralığı kadar yırtık mendilimin
Size, bir ucunu niçin düğümlediğimi söylerim.
Dört yana dal budak salan arzuların
Kıvrım kıvrım gerinişlerinden bahsederim.
Nihayet bir leğende bir memleket düşünürüz:
Kâğıt gemiler yapıp yüzdürürüz….
Beyaz evler kurdururum uçsuz bucaksız
Ben bir dağdan bir dağa ünlerim
Size kuyudan ayı çıkarmaya yardım ederim.