Varoluş, Ahlak ve Ölüm

M. Mukadder Yakupoğlu
“İnsanlık tarihi eksik varoluşun ve bu nedenle yok oluşun tarihidir.”
Sayfa 31 - Doğu Batı
Politikacı bireyselliği, yalnızlığı her koşulda reddeden kişidir. Yalnız yolculukların derinliklerine hiç giremediği için yüzeysellikler içinde bunalır ve tek renkli çıkış olan oyunculuğu benimser.
Sayfa 86 - Doğu Batı Yayınları (2.Baskı)Kitabı okudu
Reklam
Yığının içinde birey olarak varoluşu sürdürmek olanaksızdır. Birey yığının dışına çıkmak zorundadır. Varoluş yığınlarla karşı karşıya gelmekten çekinmemelidir.
Sayfa 42 - Doğu Batı Yayınları (2.Baskı)Kitabı okudu
… düşüncenizin ilk aşamasını kavrayamamış kalabalıklara düşüncenizin ikinci aşamasını nasıl ileteceksiniz? Düşünceniz kalabalıklardan hep ileride olacak, düşünce ve demokratik ortam hiçbir zaman buluşamayacaktır. Düşüncenin dinamik yapısı ile kalabalıkların kalıpları çarpışacaktır. Demokrasi hep olguların gerisinde kalmış düşüncelerin çarpışma alanı olacaktır.
Sayfa 25 - Doğu Batı Yayınları (2.Baskı)Kitabı okudu
Yaşamı aşan bir gücün varlığını gösteren en önemli belirti, yaşamın sonluluğudur. Sonlu bir oluşumun mümkün olması, sonsuz bir devinimin varlığını zorunlu kılmaktadır. Sonsuzluk ölümsüzlük demek değildir. Ölümün bir son değil bir yinelenme olması, sonsuz varoluş deviniminin doğrudan bir sonucudur.
Sayfa 13 - Doğu Batı Yayınları (2.Baskı)Kitabı okudu
142 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kierkegaard, Bergson, Simone Weil, Bataille ve diğerleri. Eserlerini okudunuz ya da en azından duydunuz. Ufak puntolarla yazılan bir not vardır: Çeviren. Evet, birçoğunda bu ismi gördünüz ve dikkatinizden kaçtı. M. Mukadder Yakupoğlu. Çevirileri dışında derleme ve kendi kaleminden dökülen eserleri de mevcut. Elinizdeki onlardan biri. Varoluş, Ahlak ve Ölüm başlığı altındaki alt başlıklarla bu kavramlara ve bu kavramların tali yollarına adımlıyoruz onunla. • Açık bir bilinçle okunması gereken eser. Her cümle üzerinde uzun uzun düşünülesi cinsten. Okurken aklıma çokça Nietzsche’nin Zerdüşt’ü geldi. O da benim açımdan zor ve dikkatle okunması gereken bir eserdi. • Varoluşla başlayıp varoluşun birey, dil, depresyon, devlet ve yapılarla ilişkisini; ahlakla devam edip ahlakın ölüm, şiddet, arzu ve umutsuzlukla bağıntılarını irdeleyecek. Fazlasıyla faydalı olacağını düşünüyorum. Buyurun.
Varoluş, Ahlâk ve Ölüm
Varoluş, Ahlâk ve ÖlümM. Mukadder Yakupoğlu · Doğu Batı Yayınları · 20218 okunma
Reklam
Yaşam yok edilebilir mi? Yok edilebilirse onun ötesinde ne vardır? Depresyon yaşamı yok etme çabasıdır. Bu çaba ile birlikte oluşan hüzün varoluşun özü hakkında bir ipucudur. Yaşamı bitişe yönlendirdiğimizde olan nedir? Karanlık bir çukur tüm evreni içine alır. Varoluşun geldiği yere dönüş. Yeni bir başlangıç. Her şeyin sıfırlanmasıyla özgürlük için yeni bir şans yakalıyoruz. Karanlık çukurdan aydınlığa doğru uzun ve çilekeş bir yolculuk.
Sayfa 21 - DoğubatıKitabı okudu
İntihar yaşamı yadsıyan bir varoluş çığlığıyken, esrime arzuyu hiçliğin derinliklerinde gezdirirken yaşamı erteleyerek onu korur.
Sayfa 15 - DoğubatıKitabı okudu
“İnsanlık tarihi eksik varoluşun ve bu nedenle yok oluşun
Sayfa 31
Umutsuzluğa kapılanlar çözümü kaçmakta bulurlar. Kaçmak ama nereye.
Sayfa 132
Reklam
Bir otomobil kazası, bir cinayet, bir ölüm, bir doğum, bir öpüşme geleceğin sürekliliğini keserek şimdinin geçmişe yönelmesine ve böylece olanın fizikötesi evreninin tedirgin edici suskunluğuna, kayıtsızlığına yol açmaktadır.
Sayfa 129
Mistisizm ahlakın aksine bir içe dalış eylemidir. Varoluşumuzun en yoğun gerçekleşme biçimi içe dalıştır.
Sayfa 125
Yaşamın fiyaskosunun en belirgin görüntüsü terördür.
Sayfa 119
Paranoya ise arzunun aşkınlaşarak tüm bireyleri tutsaklaştırmasıdır.
Sayfa 109
Şiddet ya yansıtmayla dışa ya da içe atmayla içe yönelir. Şiddetin dışa yönelmesi savaş, içe yönelmesi depresyondur.
Sayfa 102
Resim