Daha önce hiç Boris Vian okumadıysanız, lütfen bu kitabıyla başlamayın:) Eşinin nekahet döneminde hediye olarak yazıp, arkadaşıyla çizimlerle süslediği eser, edebi değeri de, anlatmak istedikleriyle de “tartışılır nitelikte”. Çok kısa olmasının da vesilesiyle, ben bir şeyler mi kaçırıyorum diyerek, bitirir bitirmez tekrara döndüm. Fantastik anlatımları sevdiğim halde, eseri hem anlamlandırmak hem de sevmek hususunda yetersiz kaldım. Absürd bir Peri masalı anlatılmaya çalışılmış fakat, o sırada yirmi üç yaşındaki yazarımız bence bunu sadece gelecek eserlerinin habercisi olarak muhafaza etmiş. Naçizane tavsiyem, Vian okumaya “Günlerin Köpüğü”yle merhaba demeniz. İnanın şu durumu nadiren yaşarım, kitaba dair diyecek sözüm tükendi:) Tavsiye listeme almadım.