“Eger... Vatan... vatan olunca... ben... ne derim? Ben... ben ne diyebilirim? Git! Git beyim! Dünyanin bu hali de var-mis. Ben vatanin ne demek oldugunu bilirdim. Ancak, iki kalbi birbirinden koparabilecegini bilmezdim. Meger
koparimis. Benim gönlümü kopardi, hâlâ içime kanlar
akiyor. Gözümle görmüs gibi biliyorum. Istedigi kadar
aksin. Git beyim! Ben olsa olsa iki damla yas dökerim.
Izin vermezsen onu da dökmem, gönlümde saklarm.
Isterse her damlasi bir zehir olsun. Savaga gideceksin, degil mi? Vatanin için gideceksin, degil mi? Beni de unut, dünyayi da. Ben... ben bir mektubunu bile istemem.
Inçallah gider gelirsin. O zaman burada beni bekliyor bulursun. Ben her zaman beklerim. Yok eger, of!.. Her sözde sanki cigerim yaniyor.”
Önceden yaşamak nedir bilmezdim. Yine de yaşamayı herkesten daha fazla severdim. Şimdi hayatımın kıymetini iyice biliyorum. Yine de senin için ölmeyi yaşamaya tercih ediyorum.
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu