"Milletlerde, ülkelerde düzeni sağlayan şey, özgürlüktür. Onun yerini hiçbir şey alamaz. Cahilliği ve köleliği kabullenen milletler ise hem alçak, hem de hain olurlar." Hem düşüncesinde hem de yaşantısında özgür olan Vatan Şairi Namık Kemal. İstanbul' dan Paris'e vatanı kurtarmak umuduyla yola çıkan genç Osmanlılar yurt dışında çıkardıkları gazetelerle özgürlüğün sesi olmaya çalıştılar. Ne var ki bir süre sonra Namık Kemal bazı arkadaşlarıyla yol ayrımına gitmek durumunda kaldı. Nedeni kimsenin paralı gazetecisi olmaya yanaşmaması idi. Yani vatanı bir pula satmak istemedi. Yurda dönüp Vatan Yahut Silsitreyi yazdıktan sonra Magosa'ya sürgün edildi. Namık Kemal'in üç yıl Magosa'da sürgün kalması Türk edebiyatına cok önemli yapıtlar kazandırdı. Sürgün bitip yurda döndükten sonra çeşitli devrim fikirleriyle yanıp tutuşsa da eyleme geçirmede başarılı olamadı. Her zaman iktidara karşı yoğun bir özgürlük savaşı içinde olan Namık Kemal şaşılacak şeydir ki ömrünün neredeyse son 10 yılını padişaha bağlılığını bildirerek mutasaraflık görevleriyle geçirdi. Hıfzı Topuz anlatımıyla Namık Kemal'in hayatını okurken tarihin siyasi olaylarına da tanıklık ediyoruz. Şinasi, Agah Efendi, Ahmet Mithat Efendi, Ziya Paşa ve daha nice değerli isimle yolları kesişen Namık Kemal'in hayatı okumaya değer. " Vatan, savaşı kazanmış bir kumandanın kılıcı ya da bir katibin kalemiyle çizilen belirsiz çizgilerden, sınırlardan ibaret değildir. Vatan düşüncesi millet, özgürlük, çıkar, kardeşlik, egemenlik, atalara saygı, aile sevgisi, çocukluk anıları gibi yüce duyguların toplamından oluşur."
