Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri

Aytunç Altındal

Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri Sözleri ve Alıntıları

Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri sözleri ve alıntılarını, Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri kitap alıntılarını, Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rastlantı bu ya, 1995'ten bu yana, Türkiye'de Diyalog'la yatıp Hoşgörü'yle kalkanlar, ne hikmetse tıpkı Vatikan ağzıyla konuşarak terörist bir örgütle Türkiye Cumhuriyeti'ni "Diyalog ve Hoşgörü" yuturmacasıyla, kendi deyimleriyle, "Diplomatik" görüşmelerde bulunmak üzere, eşit taraflar olarak "Diyalog Masası"na oturtmaya uğraştılar. Hâlâ da uğraşıyorlar...
Sayfa 135 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
GAP bölgesinde faaliyette bulunan şirketlerin sayısını Ankara'dan sordurdum 81 şirket olduğunu öğrendim. Bu şirketlerin tamamına yakını Yahudi şirketi, bir kısmı da paravan şirket... Ne demek paravan şirket Oradaki yapılan yatırımların rantını başkalarına aktarmakla görevli olan şirket... Kendileri yatırımcı şirket değil, Ama yatırımcı şirket olmadıkları halde oralarda toprak satın alma ve bölgesel olarak ağırlıklarını belirli üretim alanları üzerinde yoğunlaştırmak gibi faaliyetler! var."
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
"Eski için yeni fikirler dene, olmazsa yeni için eski fikirlere dön", işte Vatikan'ı her devirde ayakta tutmuş olan sihirli formül budur.
Hitler'e kötü örnek olmuşuz(!) Yorumsuz...
Katolik inancına göre Papa, yeryüzündeki tek hatasız kuldur. Papalar hata yapmaz(!) Yanılmayan Papa(!), 20. yüzyılda yaşanmış tüm soykırımların sorumlusu olarak Müslüman Türkleri göstererek başta Katolik Hitler'i ve Nazileri ve tüm Faşizmi aklama çabasına girmiştir. Bu hesaba göre Katolik Hitler, milyonlarca insanı ve Yahudi'yi bizi örnek alarak öldürtmüştür.
Papalık tarihi araştırmacı Paolo Prodi’nin belirttiği gibi Roma Kilisesi, günümüz Batı Hıristiyan âleminde yer alan modern devletlerin temel esaslarını oluşturan yargı sistemlerini; üst mahkemeleri; hiyerarşik yargı kurumlarını ve pozitif hukuku Avrupa’ya ilk sokan kurumdur. Daha önce ne krallar ne de halk bu tip bir yargıdan ve hukuktan haberdardılar; ilginçtir ki ilk avukatlar da Kilise’den çıkma papazlardı. Bunlar prenslerin ve Kralların himayesine girerek o yüzyıllarda çoğunluğu okuma yazma dahi bilmeyen kralların Kilise karşısındaki haklarını ve toprak bütünlüklerini savunmuşlardı, Avrupa’da ilk sınır belirlemeleri işte bu Papaz - Avukatların bilgileri ve gayretleriyle olmuştu.
Sayfa 25 - destek yayınlarıKitabı okudu
13 Kasım 2000'de Papa 2. John Paul, Ermenistan Kilisesi'nin başı 2. Karakin ile Vatikan'da bir görüşme yaptı. Bu görüşmeden sonra Papa'nın yaptığı açıklama Türkiye'yi ve Türkleri hedef alan en ağır hakaretleri içeriyordu ve Vatikan'ın Türkiye'yi nasıl gördüğünü apaçık ortaya koyuyordu. Papa yanına 2. Karakin'i alıp yaptığı açıklamada 20. yüzyılda yaşanmış olan tüm soykırımların sorumlusu olarak Türkleri göstermiş ve lanetlemişti.
Reklam
Roma Kilisesinin bu yoğun baskısı doruk noktasına 11. yüzyılda ulaştı ve yüzyıllarca sürdü. Havva, hep o "Şeytana" uyarak erkeğin masumiyetini kirleten dişi olarak gösterilmişti. Nihayet 1209'da Papalar büyük bir Haçlı ordusu kurarak, kendilerine göre Heretik=Dinden sapmış kişi, kabul ettikleri Hıristiyan cemaatleri soykırıma uğrattılar. Kısaca, Cathare diye bilinen bu soykırım sırasında yaklaşık bir milyon insan öldürüldü.
Bu Katolik örgütlerinden başta "Hoşgörü" (Tolerans); "Dinler Arası Diyalog" ve "İbrahim! Dinlerin Birliği" şeklinde formüle edilmiş olan planları uygulamaları istenmişti. Onlar da bu projeleri hızla hayata geçirdiler. Özellikle Türkiye'de belirli bir İslamcı çevre bu tuzağa düştü. Gaipten sesler duyduğunu ve rüyasında İslam'ın büyük Erenleri'yle konuştuğunu öne süren biri bu Hoşgörü ve İbrahimi Dincilikten öylesine etkilendi ki kendisini "Ahir Zaman Mehdisi" olarak ilan etmeyi bile düşünmeye başladı.
Hıristiyanlık adına asıl Dinler arası Diyalog çağrısı yapan Vatikan'dır. Bu çağrı önce Ortodokslar için yapıldı. Bu çağrı ile bütün Hıristiyan teşekküller 'Dünya Kiliseler Birliği' adı altında toplandı. Onlar diyalog şeklinde götürmüyorlar bu çağrıyı, 'hoşgörü' kavramı ile götürüyorlar. Diyalog kavramı daha çok Vatikan tarafından kullanılıyor.
Sayfa 183Kitabı okudu
Vatikan 1965'te kabul ettiği "Dışa Açılma" stratejisini iki yönde uygulamaktadır. Bunlardan birincisi "Ekümenizm"dir. Bu strateji çerçevesinde Vatikan Hıristiyanlığın diğer mezheplerini yönlendirmektedir. İkincisi ise "Ekümenizm"e bağlı olarak ortaya çıkmış olan ve özellikle Müslümanları hedefleyen "Evangalization" adlı Hıristiyanlaştırma projesidir.
Reklam
Papaların seçimi çok önemli bir olaydır, ilkin şunu belirtmek gerekiyor. Papa seçilen şahıs bu “Taht”ta ölünceye kadar kalır. Papalıktan istifa etmek diye bir olay yok
Sayfa 31 - destek yayınlarıKitabı okudu
Papalık tüm Avrupa’da ilk kez toplu vergilendirme yöntemini uygulamaya sokmuştu, ayrıca Roma Kilisesi, tarihte ilk kez Dış işleri Bakanı kullanmış, elçilik ve konsolosluklar tesis etmiştir, ilk kez paralı asker kullanan, düzenli ordu kuranda onlardı. Matbaa ve yayıncılık alanında gelişmeler yaptırmış olanda onlardı. Benzer şekilde ilk “Vasat Kitaplar” listesini (İndeks) hazırlatan da onlardı. Postacılık da ilk kez onlar tarafından örgütlenmiş, dağıtımın ağları kurulmuştu. Para basımı tekniğini geliştiren ve ilk kez “Senet” kullanımını yasal faizleme uygulayan da onlardı
Sayfa 25 - destek yayınlarıKitabı okudu
Şu anda Roma’daki Seküler = Dünyevi Parlamento’nun, Vatikandaki Ruhani Senato’dan (Kardinaller Koleji) beklediği acil yardım budur. Tek sorun Martini’nin Cizvit olması ve Vatikan’ın Opus Dei’nin baskısı altında bulunmasıdır.
Sayfa 49 - destek yayınlarıKitabı okudu
1918'e gelindiğinde Osmanlı toprakların da Hıristiyanlığı yaymak amacıyla eğitim faaliyetleri veren 1000'den fazla Katolik-Protestan okulu vardı. Bu okullarda takriben 25.000 kadar öğrenci bulunuyordu. Bu okullardan yetişmiş olan Rum ve Ermeni asıllı öğrencilerin bazıları bugün özellikle Avrupa'da yerleştirilmiş olan Türk düşmanlığını başlatan unsurlar olmuşlardır.
Yeryüzünde eşi ve benzeri bulunmayan bir medeniyetin sahibi milletimiz bugün de keskin bir virajın eşiğinde bulunuyor. Kapımızı çalmasına ramak kalan 2000 yılı milletimiz ve ülkemiz için hayati önem taşıyor. Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun ısrarla üzerinde durduğu veçhile bu yılda Türkiye'nin işini bitirmek istiyorlar. Bunun için de kaynağı tarihin derinliklerine kadar uzanan planlar yürürlüğe sokuluyor, senaryolar sahneye konuluyor, Bizans entrikaları çevriliyor.
Sayfa 147Kitabı okudu
690 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.