Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur

Faruk Duman

En Yeni Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur sözleri ve alıntılarını, en yeni Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Şimdi tutsaksın ama şiire bir sözcük katmış olacaksın."
Yine de, prens hayatından memnun. Ormanın sesini dinliyor, ki bu, onu gerçekten çok mutlu ediyor.
Reklam
Yapayalnız bir insandım ben; hele de bu korkunç, bu yalnızlıkla inleyen ormanda iyice yalnız değil miydim?
Herhalde, çürüyen bir şey, çok geçmeden hayat bulacaktır.
"Bizim işler," dedi, yine uzunca bir süre sustuktan sonra yutkundu, "sana göre değil," diye devam etti, "sen yüksekokul mezunu adamsın, çoluk çocuğun yanında, hem inan bana, öyle sana uygun düşecek bir parayı da veremem, ilkokul mezunu adam lazım bana." Yine sustu, çayını yudumladı, neden sonra anımsamış gibi, "Bilemedin ortaokul. Yani... O da olur," dedi.
Bir yaprak cenneti, içinde kaybolunacak bir yeşil dünya hayal edermiş.
Reklam
Belki her yolculuk özlemi böyleydi; yol bu özlemi tüketinceye dek yürümek, sonra, tükendiği yerde tutup geri dönmek. Hepsi buydu.
Pars, o hep hüzünlü ifadesiyle yavaş yavaş geri çekildi. Ve siste kaybolup gitti.
Bir orman, diye düşünüyordum, yalnızca yaprak değildir kuşkusuz, yalnızca ağaç, çalı, börtü böcek de değildir. Burada bu ağaçlar kendilerine özgü havayı, gökyüzünü yaratmış, neden olmasın? Bu sessizlik, bu uğultu ormanın sessizliğidir. Yalnızca burada duyulabilecek bir sessizlik. Burada, yaprakların arasında.
Ormanda göz dolanır, diye geçirdim içimden. Bu, ninemin laflarından biriydi. Ormana fazla gitme, diye tuttururdu ninem, ormanda göz dolanır. Peki bu göz, olursa, nasıl bir gözdür nine, diye sorardım. Ne bileyim, diye anlatırdı: sade bir göz. Kimseye ait olmayan bir uğursuz.
Reklam
Hayatta her şey ansızın değişebiliyor. Böyle durumlarda insan hemen başka bir yerde olmak isteyebiliyor. Yer değiştirmek.
Uçsana, uçup gitsene. Öyleyse bu kanatların ne işe yaradığını kim söylesin?
Ama insan zamanla yeteneklerini kaybediyor. Bunun nasıl olduğunu, olabildiğini bilmiyorum. Ama gün geliyor, yaşam derin bir uçurumla ikiye bölünüyor. Bir boşluk. Uzak bir yere gidiliyor; daha önce hiç görülmemiş şeyler görülüyor orada.
Eskiden ana-baba Mektebe yollarken çocuğunu Eti senin kemiği benim diyerek Emanet ederdi hocaya Şimdi öğretmenleri emanet ediyor T.C. Eti senin kemiği benim diye Darıkentli öğrencilere
Sayfa 109 - Can YayınlarıKitabı okudu
626 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.