Yürümeyi hiç kesmiyor, etrafındaki karanlık bir ana rahmi gibi; karanlık dağıldığında, seher pusunda başını kaldırmak ve doğudan uzanıp iri bir kaya parçasının yan tarafına vuran soluk renkli ışık huzmesini görmekse, yeniden doğmak gibi.
Yemin ederim ki, yüzünü gördüğümden beri
tüm dünya bir hayal, tüm dünya hileli.
Bahçe şaşırmış, hangisi yaprak çiçek hangisi.
Kuşlar kendinden geçmiş; bilememiş hangisi tuzak hangisi kuş yemi.
Kışın geçmesini, baharın karları eritmesini bekleyecek, bir sabah gün doğmadan kalkacak, kapıyı açıp dışarı çıkacaktı. Kendine bir yön seçecek ve yürümeye başlayacaktı.
Ah ne büyük bir hata oysaki.
Bazı insanlar,özellikle de kadınlar için evlilik(böyle mutsuz bir evlilik bile),daha büyük bir mutsuzluktan kaçış yoluydu...