... Ve Gazel Yeniden

İskender Pala

... Ve Gazel Yeniden Konusu

Sevgili! Hani bir aşk idin, bir güzellik idin sen, güzellikle aşkın kesiştiği prizmada. Güzelliğin, cihanı gösteren bir ayna; aşkın, o aynanın cilâsı idi hani. Güzelliğin olmasa efendim, aşkı hiç bilmeyecekti cihan; aşkın olmasa güzelliği hiç anlamayacaktı. Aşk pazarında mezat hep güzelliğine; güzellik yurdunda yollar hep aşkına durmuştu efendim... Ve sen gitmiştin... Şiiri meslek edinip de şair olamamanın acısını en iyi bilenlerdenim ben. Şiir söyleyemediğim için duygularımı, şiire en yakın gördüğüm deneme formatında anlatmayı yeğlemem bundandır. Ancak, bu kitaptaki her bir deneme için birkaç kitap okuduğumu itiraf etmeliyim. Uzun gecelerde küstürdüğüm uyku perisinin dönmesini beklerken şekillenen düşüncelerim beyaz sayfalara bu üslûpta yayıldı ve her bir cümle bazen birkaç defa değiştirildi. Anlattıklarım kendime değil, topluma; merkeze değil muhite aitti. Benim duyduklarımı duyan yüzlerce kalbin yaşadığını bu kırk denemeyi yazarken öğrendim. Hüzün, gözyaşı ve acıyı ifade etmenin ne kadar çok yolu varmış meğer. Meğer ne çok titrermiş kalbimiz yaşadıklarımız karşısında. (Tanıtım Bülteninden)
Tasarımcı:
Utku Lomlu
Utku Lomlu
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 39 dk.Sayfa Sayısı: 164Yayınlanma Tarihi: 28 Kasım 2019İlk Yayınlanma Tarihi: 28 Mart 2001Yayınevi: Kapı Yayınları
ISBN: 9789758950096Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:

Puan

8.310 üzerinden
28 Puan · 4 İnceleme

... Ve Gazel Yeniden Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Katre

Katre

@__katre__
·
28 Eylül 2022 02:03
Puan vermedi
İskender Pala'nın yine Divan Edebiyatı'na dair başarılı bir kitabı. Bazı şiirlerin özellikle açıklamaları çok hoştu. Maziyi anlamamıza yardımcı olduğu için özel teşekkürleri hakediyor bence. Bu alana merakı olanların okuyabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum, bazı yerleri bana sıkıcı gelmişti. Genel olarak sevdim.
10 etkileşim
Şeyمa

Şeyمa

@1nerm
·
20 Ekim 2022 07:43
Puan vermedi
Kitap dil açısından pek hafif değil. Eski Türkçe kelimelerin bolca bulunduğu bir kitap. İçerik olarak ise Divan edebiyatına ait şiirlerin açıklamasının yapıldığı güzel bir kitap. Herkese tavsiye etmiyorum ama ilgilileri çok sevecektir.
...  Ve Gazel Yeniden
... Ve Gazel Yeniden
İskender Pala
İskender Pala
6 etkileşim
Ali

Ali

@Aliykz1
·
12 Şubat 2021 21:41
9/10 puan verdi
Sen verirsin ariyet bu can-ı mahzununı bana Senden ayrılamak heman ölmekdir ey huni bana (Ey aşıkların kanını dökmeye âdet edinen zalim sevgili! Bu mahzunı canı bana ödünç olarak veren sensin.Bu durumda senden ayrılmak benim için hemen ölmek demektir.) Bilmem hiç açık bir arazide kasırga veya hortum gördünüz mü? Allah vermesin ama hani şöyle küçükleri çalı çırpıyı; büyükleri de çatıları ve hayvanları göğe savuran havaî girdaplardan bahsediyorum. Büyük Sahra'da veya çöllerdeki kum firtinalarının şiddetlileri bu tür hortumlar oluşturur. İhtimal filmlerde görmüşsünüzdür; şimdi o manzarayı gözünüzün önüne getiriniz ve o dönüp duran hortumu Mecnun'un ruhu farz ediveriniz.. Hortum, aslen bir rüzgârdan ibarettir. Ancak rüzgârın cismi olmadığı, yani yalnızca ruh olduğu için ona görünürlüğünü veren, ancak şiddetidir. Bu şiddettir ki, onu kum tanecikleriyle görünür kılar. Bu şiddet ve aşırılık, tıpkı Mecnun'un aşktaki izdiyadı gibidir. Çünkü ruhun da gerçekte görünmediği, naslarla sabittir. Ancak eğer Allah iradesi isterse onları değişik boyutlarda ve şekillerde gösterebilir. Bu da aşırı isteğe, aşka, çağırmaya bağlıdır. Mecnun'un âşıklıktaki gücü ve aşkının mübalağası, onun ruhunun çöllerde hâlâ görülmesine vesiledir. Zira onun peyrevleri sayılan asri Mecnun'lar her devirde ondan manevi istimdatta bulunmakta, ruhaniyetinden kendi aşklarının artmasına bir vesile aramaktadırlar.
7 etkileşim
Hacer Karageçi

Hacer Karageçi

@Hacerkarakecili
·
01 Aralık 2019 16:37
Puan vermedi
Bardak, uzun ve kulpsuz imal edilen bir çeşit kupadır. Bil hassa 19.yüzyıldan, itibaren, üzeri nakışlanmış, yer yer suya dair felsefîk dizeler yazılmış billûr, pirinç, bakır ve altın kupaların kullanımı yaygınlaşmıltır. Ancak fsha önceleri bardakların çam ağacından yapıldığı ce hem suyu soğuk tuttuğu, hem de çam kokulu çam suları içildiği için tercih edildikleri bilinmektedir. Sebilhane bardakların geçmişinde kristalden ziyade çam malumatı vardır. *Burada bardaktan bahseden şairin 'destine' derken( destine =eline veya testine) de unutamadığını dikkat çekilir. Sevgiliye ait bir testiye bardak olmak da aşık için çok şeydir!... Çünkü eskiden bardaklar bir zincir ile testlerin kulplarına bağlanırlardı. Sevgili testi, aşık da onun boynuna asılmış bardağı olunca, aşk, meşke dönüşür.
8 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 56.6
Erkek% 43.4
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İskender Pala
İskender PalaYazar, Derleyen, Çevirmen, Tasarımcı · 103 kitap
İskender Pala, 8 Haziran 1958 tarihinde Uşak‘ta Kayaağılı köyünde doğmuştur. Uşak Cumhuriyet ilkokulunda okudu. Kütahya Lisesi’nden mezun oldu. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Lisans tez çalışması Câmiu’n-Nezâir’dir. Yine İstanbul Üniversitesi’nde “Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı” konusunda Doktora çalışması yaptı. 1983 yılında Doktorasını tamamladı. 1983 yılında Divan edebiyatı dalında doktor, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi‘nde doçent ve 1998 yılında Kültür Üniversitesi‘nde profesör oldu. Ortaokul ve liseler için Türkçe ve Edebiyat ders kitapları yazdı. Denemeler, hikayeler, fıkralar ve edebiyat araştırmacısı olarak çeşitli ansiklopedi ve dergilerde bilimsel ve edebi makaleler yayımladı. Düzenlediği Divan Edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi. 1979-1982 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji seminer kütüphane memurluğu yaptı. Hayatının ilerleyen dönemlerinde çeşitli sebeplerden dolayı askerlik mesleğini tercih eden İskender Pala, öğretmen subay olarak 1982 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına girdi. 14 yıl 7 ay görev yaptıktan sonra 1996 yılında TSK‘dan ihraç edildi. 1982-1984 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Lisesi Komutanlığı’nda teğmen, 1984-1986 yılları arasında Üsteğmen olarak görev yaptı. 1986-1987 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde part-time Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi olarak çalıştı. 1987-1994 yılları arasında Yüzbaşı olarak, Dz.K.K.lığı Tarihi Deniz Arşivi kuruluş ve faaliyetleri görevinde çalıştı. 1994-1996 yılları arasında Tarihi Deniz Arşiv Araştırmaları ve Dz.K.K.lığı yayın faaliyetlerinin yürütülmesi görevinde çalıştı. 1996-1997 yılları arasında Öğretim yılı, MSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Eski Türk Edebiyatı öğretim üyesi ve İSAM redakte kurulu üyeliği yaptı. 1997 yılında Öğretim yılında İstanbul Kültür Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Aynı zamanda Uşak Üniversitesi öğretim üyesidir. İskender Pala, 1980 yılında F. Hülya Avcı ile evlendi. Hilye Banu, Elif Dilasa adında iki kızı, Alperen Ahmet adında bir oğlu vardır. Ödülleri : 1989 – Türkiye Yazarlar Birliği dil ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü) 1990 – AKDTYK Türk Dil Kurumu ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü) 1996 – Türkiye Yazarlar Birliği inceleme ödülü, (Şairlerin Dilinden) 2001 – Aydınlar Ocağı Kayseri Şb. Yılın Edebiyat Adamı ödülü, 2001 – YTB Uşak Halk Kahramanı ödülü, 2003 – “Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk” Yılın Romanı Ödülü 2013 – Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, Türk Patent Enstitüsü Marka Ödülü

... Ve Gazel Yeniden Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Sayfalardan Esintiler

Sayfalardan Esintiler

@sayfalardanesintiler
·
05 Aralık 2021 11:32
Sevgi ile aşk arasındaki fark hakimiyet derecesi ile ölçülür. İnsan, gönlündeki hâle hâkim olabiliyorsa buna sevgi denir. Ama gönlündeki hâl insana hâkim ise onun adı aşk olur.
113 etkileşim
Sayfalardan Esintiler

Sayfalardan Esintiler

@sayfalardanesintiler
·
05 Aralık 2021 14:13
Aşkta yok olmak, insanı dünya endişesinden kurtarır; hayatı güzelleştirir. Dıştan bakıldığında aşk ile acze düşmek ve zebun olmak gibi görünen bu hâl, aslında her âşığın ulaşmayı istediği en son noktadır. Çünkü aşk gelince irade gider ve irade gidince sorumluluk ortadan kalkar. Sevg, insanın hükmedebildiği duygudur; ama aşk insana hükmeden, insanı hükmüne alan duygudur.
58 etkileşim
Sayfalardan Esintiler

Sayfalardan Esintiler

@sayfalardanesintiler
·
05 Aralık 2021 22:34
Şerbetin âhir sunar her şahsa kanûn-ı ecel Derdine Lokmân'dan ey dil-haste dermân oldu tut -"Ey hasta gönüllü (bîçare âşık)! Derdine Lokman hekimden derman olsa ne çıkar; ecel kanunu en sonunda her kişiye ölüm şerbetini sunduktan sonra?!" *Aşkî
56 etkileşim
Sayfalardan Esintiler

Sayfalardan Esintiler

@sayfalardanesintiler
·
05 Aralık 2021 12:53
Ne sâl iledir, ne mâl iledir Beyim ululuk kemâl iledir *Esat Muhlis Paşa
46 etkileşim
Sayfalardan Esintiler

Sayfalardan Esintiler

@sayfalardanesintiler
·
05 Aralık 2021 17:01
Şâh-ı dehr oldun sipihr üstünde eyvân oldun tut Sen göçüp gittin bu menzilden o virân oldu tut -"Diyelim ki âleme sultan oldun, gökkubbe de sarayının gölgeliği oldu. Sen göçüp gidecek, bu konakta viraneye dönecek olduktan sonra ne kıymeti var?!" *Aşkî
49 etkileşim

... Ve Gazel Yeniden İletileri

Tümünü gör
Henüz kayıt yok