Ve Gökçizgi Kırıldı

Erdoğan Kahyaoğlu
"Nereye gittiğimizi bilmiyorduk ama gitmemiz gerektiğini biliyorduk. Hiçbir yer bize ait değil gibiydi. Nerede dursak orası bize düşman gibiydi. Yürüdük… Her yerin hep ağaç olduğu yerde durduk. Hep ağaç. Güneş'in parıltısı az, havanın sıcağı çoktu. Gece kısa, gündüz karanlık ve uzundu. Rüzgâr yoktu. Bizim gibi olan ve bizim gibi olmayanlarla karşılaştık. Bizim gibi olanlar az, bizim gibi olmayanlar çoktu ve hepsi düşman gibiydi. Tükenmez saldırılarıyla azaldık. Ve yürüdük…" Gökçizgi üzerindeki sonsuz yolculuğunda yaşamın ebedi simgesi Güneş… Hiç sönmeyen Kutsal Ateş… Güneş'in Hizmetkârı Kube ve "gövdesi de yaşı gibi heybetli" Neme… "Yaşamı coşkuyla yaşayan ve sanki zamanla kavgalı", kabilenin doğal önderi avcı Zilan ve ona "eş olan" tutkulu, dirençli Sibe… Tarih öncesi zamanların, bütün tutsaklıklarına karşın "içinin sesi"ni dinleyen, seven, bağlanan, kendi tercihlerinin sonuçlarını yaşamaktan korkmayan insanları… Ve Gökçizgi Kırıldı sadece gizemli bir dünyanın içine girip bugüne yürüme iddiasında bulunmuyor… Aynı zamanda masalsı anlatımı, yepyeni dili ve özgün kurgusuyla edebiyatımızda kendine özel bir yer açıyor. (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Erdoğan Kahyaoğlu
Erdoğan Kahyaoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 120Basım Tarihi: 2016Yayınevi: Editura
ISBN: 9786059848046Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Avcı-toplayıcı yaşam süren,kabileler halinde kulübelerde yaşayan insanların daha çok iç dünyaları işlenmiş kitapta. Zilan ve Sibe,Kube ve Neme üzerinden inançların doğuşu,iç çatışmalar ve ilk insanın varlığını kavrama çabaları bu kısa romanın ana çizgilerini oluşturuyor. Anlatım kimi zaman Nuri Bilge Ceylan'ın o durgun ama mana yüklü filmleri gibi seyrediyor kimi zaman batı filmlerinde olmazsa olmaz-ki sanırım artık bizde de durum aynı-cinsellik sahneleri barındırıyor. Eserin beğendiğim yanlarından biri ise üslubu. İlk insanların iletişiminde kısa cümleler ve sayıca az sözcük tercih edilmiş.Bu da metni gerçeğe yaklaştırmış. Sadece "enerji"kelimesini iki defa kullanmış,biraz eğreti durmuş.Dikkatimi çeken bir diğer nokta ise Zilan,Sibe gibi isimler ile ölülerin ardından yakılan "le le le" tarzında ağıtlar... Kürt kültürüne ait unsurları çağrıştırdı.Elbette bunda hiçbir beis yok,yalnızca metindeki zamanı biraz bugüne çekip o atmosferden zaman zaman uzaklaşmaya sebep oluyor. Son olarak bir parantez de Editura Yayınevi için açmak gerek. Yazı puntosu her ne kadar küçük olsa da -neredeyse-hiç yazım veya noktalama hatasıyla karşılaşmadım.
Ve Gökçizgi Kırıldı
Ve Gökçizgi KırıldıErdoğan Kahyaoğlu · Editura · 20167 okunma
Reklam
Resim