Ve.. Tanrı Türk'ü Yarattı

Tuncer Gülensoy

En Eski Ve.. Tanrı Türk'ü Yarattı Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ve.. Tanrı Türk'ü Yarattı sözleri ve alıntılarını, en eski Ve.. Tanrı Türk'ü Yarattı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tepik (Ayak Topu) Oyunu
"Tepik", Kaşgarlı Mahmud atamızın XI. yüzyılda yazdığı Divânü Lugâti't- Türk adlı eserinde de kaydettiği gibi kurşun (<kurguşun)dökülerek yapılmış bir yuvarlağın etrafına keçi kılı sarılmış bir toptur. En az yedişer kişiden oluşan iki takım tarafından oynanan bu oyunda, bu topu karşılıklı kurulan kalelere atmak esastır. Kızlar da erkeklerle birlikte oynayabilirler. Bugün bütün dünyayı saran ve İngilizce "football" (=ayak topu) denilen bu oyun eski Türklerden kalmadır. Hatta İngilizlerin at üzerinde, sopalarla küçük bir topa vurarak oynadıkları oyunun da bizim atalarımızın oynadıkları "çögen"(>Farsça: çevgân) adlı oyundan kopya edildiğini tarihi belgeler kaydeder.
Sayfa 16 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Reklam
Kam anam "İnsanın ruhi ve fiziki yapısının mükemmelliği , evrende var olan düzenin yansımasıdır." derdi. Yakut bir kadın kamdan duyduğu, " İnsanın varligi için üç ruhun varlığı önemlidir. Yer ruhu, Su ruhu ve Ana ruhudur. Hayat ancak bu üç ruhun bir bütünlük içinde birlik oluşturmasıyla mümkündür!" sözlerini de hiç unutmazdı.
Sayfa 36 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Ocak ve Ottigin (Otçigin)=Ateş Prensi
Çadırın (otağın) ortasında yer alan ocak, biz Türkler için kutsaldır. Ocakta yanan ateş hem kutsal hem de aile birliğimizin, varlığımızın bir simgesidir.Bizde ocak hiç sönmez. Bu gelenek ta İskit ve Hun atalarımıza kadar uzanırmış. Savaşa giderken bile obadaki ocak söndürülmezmiş.Evin en küçük oğlu obada bırakılır, o da ocaktaki ateşin sönmemesi için onu odunla devamlı beslermiş. O küçük çocuğa Ottigin deriz, "Ateş Prensi" demektir. Komşumuz Moğollar'da da aynı gelenek yaşar. Onlarda bu çocuğa "Otçigin" derler. Bütün Türk boylarında "ateş" kutsaldır. Ateşi su ile söndürmez, ocaktaki "köz"ünü öldürmez, üzerini kül ile örterek saklarız. Komşu Türk boylarından Kırgızlar ocağa "kolomto" derler, Moğollar'dan almışlar. "Ocak başı", uzun kış gecelerinin sohbet yeri olduğu kadar , bilgelerimizin , masalcı nine ve dedelerimizin çocuklarına , torunlarına masal ,efsane anlattıkları "boy boylayıp soy soyladıkları" ; kurt ve kuş seslerinin birbirine karıştığı ; burunlarından alevlerin fışkırdığı ejderha ve canavarların sıcak nefeslerin tüttüğü, yeri gelince sıbızgı ve düdüklerin öttüğü kobuz-ağız komuzu , yatugan ve dobra seslerinin yeri göğü çınlattığı bir yerdir.
Sayfa 62 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Türkler'de Kurt
Her milletin bir tabu hayvanı vardır.Ona hürmet gösterir, ona saygı duyarlar . Almanlar'ın ve Ruslar'ın "ayı" Moğollar'ın "nogay (köpek)", başka milletlerin de kartal (bürküt) , geyik, karga, saksağan, fil, inek/öküz vb. gibi hayvanları kutsal saydıklarını babam anlatırdı. Türkler de kurt adlı o güzel, evine ve eşine bağlı , sürü halinde yaşamasını seven , tek eşli o güçlü hayvanı kendilerinin kutsal hayvanı saymışlar, ona saygı duymuşlar, sevgi göstermişler. Bazı Türk boyları bu hayvana börü/böri/büri; bazıları da karışkır/kaskır demişler. Aynı coğrafyada yaşadığımız ve tarihî bir birlikteliğimiz olan Moğollar kurta "Börteçinoa" adını vermişler . Börte sözü Türkçedeki bozun karşılığıymış. Çinoa da kurt demekmiş . Yani Bozkurt ...
Sayfa 66 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
"Yenile yenile yenmeyi de öğrenirsin!"
Sayfa 69 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Reklam
Reklam
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.