Vegan Olmak İçin Bahaneler
Sherry F. ColbSözler ve Alıntılar
"Proteinsiz kalırsın."
Doktor Fuhrman hayvansal ürünler ve proteinle ilgili mitleri şu cümlelerle yok ediyor:
"Bitkisel gıdalarda bolca protein vardır; protein gereksiniminizi karşılamak amacıyla ne yiyeceğinizi veya neyi karıştırmamanız ya da eklemeniz gerektiğini çözmek için beslenmeyle ilgilenen bir bilim insanı ya da diyetisyen olmanıza gerek yoktur...
Sayfa 55 - Yeni İnsan Yayınevi, 1.Baskı, 2020
En "insani" hayvan çiftliklerinin bile ürünleri tüketmemek için ikinci bir neden, ihanet ve kayıpla ilgilidir. Görece barış içinde bir hayat geçirmiş bir tavuk veya bir domuz ya da bir inek nihayetinde hem tüm insanlara hem de besleyip ilgilenmiş belli kişilere yönelik bir güven geliştirir. Bu hayvan dünyaya kullanılıp öldürülmek için geldiğini bilmemektedir. Belki de deneyimleri ona, bunun yerine, etrafındaki insanların onu yetiştiren, onun için en iyiyi isteyen ve onu zarar görmekten koruyup rahatını sağlayan arkadaşları olduğunu öğretmiştir.
Nispeten iyi bir hayat yaşamış olan hayvan, kesim için ister bir kesim aracına, ister mezbahaya isterse de yaşadığı yerdeki bir ambara getirilsin, yaptığı yolculuk çok büyük bir ihanet anlamına gelmektedir. Onu büyüten insanlar şimdi cellatları olmuşlardır. Güvendiği insanlarla birlikte gitmeye heveslidir ve gittiği yerde onu sadece erken bir ölüm beklemektedir; çünkü mutlu çiftliklerde bile hayvanlar yaşlılık ya da hastalıktan ölmeleri beklenmeden çok önce kesilirler.
Sayfa 192 - Yeni İnsan Yayınevi, 1.Baskı, 2020
İki yy önce yaşayan bir rahip kadar olamadınız
İngiliz kilisesine mensup bir rahip, Humphrey Primatt iki yüz yıldan uzun bir süre önce yerinde bir görüş sunmuştur:
"Makam ya da toplumsal konumun üst seviyelerde olması hiçbir canlıyı acı çekme duyarlılığından muaf tutmadığı gibi, konumun ya da makamın alt seviyelerde olması da bahsi geçen hisleri daha az şiddetli kılmaz. Acı acıdır. Bir insana da uygulansa, bir hayvana da; acıyı çeken adam ya da hayvan acı sürdüğü müddetçe, çektiği ızdırabın farkındadır, kötülüğe katlanmaktadır; haksız yere ve nedensiz biçimde kötülüğe katlanmak... Onun içindeki zulüm ve adaletsizlik buna yol açmıştır. "
Sonrasında Primatt şunları ekler:
"Bir hayvan acı karşısında insana kıyasla daha az duyarlı değildir. Benzer sinirleri ve duyu organları vardır ve vücuduna şiddetli bir baskı geldiğinde her ne kadar konuşarak şikayetini insan gibi dile getiremese de çığlık ve inlemeleri acıya ne kadar duyarlı olduğunun güçlü belirtileridir, bunlar tıpkı dilini bilmediğimiz bir insanın çığlıkları ve inlemeleri gibidir."
Sayfa 34 - Yeni İnsan Yayınevi, 1.Baskı, 2020
Neden hayvan yemiyorsun?
"Neden komşunu öldürmüyorsun?" diye sorsaydım, vereceğiniz cevaplar muhtemelen komşunuzun konuşma yetisini kullanma, geleceği planlama ya da zor denklemleri çözme becerisi ile ilgili olmayacaktı. Onun yerine cevabınız muhtemelen şöyle olacaktı:
"Öncelikle yan komşum bana zarar verecek hiçbir şey yapmadı ya da hayatım veya varlığım için bir tehdit oluşturmuyor. Bana ya da başkalarına karşı bir tehdit oluşturmayan masum birini öldürmemem gerekir. İkinci olarak komşum yaşamını ve o yaşamın bir parçası olan fiziksel acıyı, hazzı, sevgiyi ve kaybı deneyimleme kabiliyetine sahip. Onu öldürerek mutluluk ve duygusal deneyimlerinden mahrum bırakmak istemem."
Sayfa 31 - Yeni İnsan Yayınevi, 1.Baskı, 2020
Endüstriyel hayvancılık (kapitalizm) ile hayvan nesillerinin tüketilişi
(...) hayvan yetiştiriciliği endüstriyel hayvancılık için ormanların kesilerek alan açılmasını da gerektiriyor. Açılan araziye bir yandan fiziksel olarak hayvanlar yerleştirilirken diğer yandan da, belki de sayısal ve mekansal anlamda daha önemli olarak, bu alanlar milyarlarca hayvanın beslenmesini sağlamak için tarım arazisi haline getiriliyor. Ormanların bu yok oluşu o ormanlarda yavrularıyla birlikte yaşayan hayvanların ölümü ve nesillerinin tükenmesi anlamına geliyor.
Bazı çiftlik sahipleri ve onların taraftarları otla beslenen hayvanların başka biçimde işe yaramayacak olan arazileri kullandığını iddia etse de, gerçek bundan farklı. Bir süre ekilmemiş olarak bırakılan topraklar nihayetinde verimli hallerine geri dönerler. Eğer çiftlik sahipleri burayı hayvancılık için kullanırlarsa toprak birkaç yıl içinde verimsiz bir duruma gelir. Verimsizliği bir yana, arazinin akıbeti kesilmek olan besi hayvanlarını beslemek için kullanılmasıyla, başka şekilde çok sayıda evcilleştirilmemiş hayvana yuva olacak bir alan da yok edilmiş olur. Böylelikle evcilleştirilmiş türlerin tüketilmesi, evcilleştirilmemiş hayvanların ölümü ve vahşi türlerin soylarının tükenmesi ile ilişkilidir.
Sayfa 212 - Yeni İnsan Yayınevi, 1.Baskı, 2020