Vesikalı Şehir

Feride Çiçekoğlu

Vesikalı Şehir Gönderileri

Vesikalı Şehir kitaplarını, Vesikalı Şehir sözleri ve alıntılarını, Vesikalı Şehir yazarlarını, Vesikalı Şehir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bunları şair deyince sanat biz desek pezeveng oluruz
Ahmet Hamdi'nin Vesikalı Yarim'de ne işi var? Olmaz olur mu? O dememiş mi Nurullah Ataç'a, benle tanıştırdığınız hanımlar fevkalade ama fazla hanımefendiler; ben kadının orospu hallisini severim, diye. Kadının orospu hallisi diye femme fatale hayal ediyor olmalı.
değişim herşeyde olur
Ama artık fahişelerin çorapları yok, kot pantolonları var.
Reklam
şehrin delileri
"Orospu İstanbul!" Orospu, fahişe, Cehennemlik Kadınlar: Baudelaire'in Kötülük Çiçekleri. Simmel'in, Benjamin'in orospuları. Benim sağ yanımdakiler. Bedenleri erkek ama ruhları kadın.
turkiyede değişmeyen oturum şekli
Öndekilerin hepsi erkek. Önde dört erkek. Arkada dört kadın. Muhabbet buna dair mi Şoför gazlıyor.
sıradan bir taksim bostancı minibüsü
Kadın çantasını omzuna çapraz asmış, bir eliyle sapına, öbür eliyle çantasına yapışmış. Sınır bekçisi: Kimse giremez, kimse çıkamaz. Zaten girmiyor dolmuşa. Ben, evet ben ·giriyorum. Ben sınır sevmem, eşik severim. Hayatımız eşik. Biniyorum. Son yolcu benim. Arka sırada, sağ cama ve birbirlerine yapışık oturan iki genç kadın. Minibüsün soluna yanaşsanız ya! diyorum bakışlarımla. Bir de değil, iki kişiler. İkisinin dizlerinin üzerinden tırmanıp aradaki boşluğa geçmem ayıkken bile zor. Hele şimdi, diyorum, yine bakışlarımla. "Biz erken ineceğiz de," diyor içeri tarafta oturan. Bakışlarıyla değil, yüksek sesle. Kot pantolonlu bacaklarını iyice sağa öbürününkilere yapıştırıp bana yol verirken yukarı doğru bakıp dudak kenarlarını büzerek biraz hınzır, biraz mahçup gülümsüyor. Birine benziyor. Gülüşü tıpkı biri, ama kim? Ben de gülümsüyorum. Ağzımı sıkıca kapatarak. Nane şekeriyle kimi kandıracağım? Soluğumu burnumdan veriyorum. Sol cama yapışık oturan bir başka kadın var
İhtilal ve İntihar
1980 yılının Aralık ayıydı. Soğuktu. Ayaklarım ayakkabılarıma sığmıyordu. 12 Eylül cuntasının yönetime el koymasının üzerinden ancak üç ay geçmişti, ama gözaltına alınanların sayısı binleri bulmuştu. Sorguda ölenlerin sayısı bilinmiyordu. Herkese falaka, herkese elektrik, herkes soğuk suyla sırılsıklam ıslak ... Bütün hücrelerde, işkence
Sayfa 130 - Metis Yayınları
Reklam
69 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.