“Alışkanlığın tekdüzeliği yüzünden suskunluğa bürünen bir çalgı olan benliğimizdeki şarkılar, bütün müziklerin kaynağı olan benliğimizdeki değişimlerden doğar, bazı günler, hava, bir notadan diğerine geçmemize yol açar. İlk saniyelerde daha tam olarak tanıyamadan söyleyemediğimiz o şarkıyı, matematiksel gerekliliğini tahmin edebileceğimiz ezgiyi hatırlarız. Bu nedenle ayrılık şarkılarının kaynağı bulanık sudur."
"Küçük ayrıntılar birer mıknatıs gibi meçhulün bir parçasını kendilerine çekerler ve o andan itibaren meçhûl bize acı vermeye başlar."
Marcel Proust, Kayıp Zamanın İzinde
göğsüme bıraktığın sırrın var
gün geçtikçe gümüş gibi kararıyor
gidip dipsiz bir kuyuya anlatsam derindeki su taşıp denizlere karışıyor
yüzümde alınganlıklar birikintisi
yalnız bir aynada kendine bakıp her dakika yeniden kırılıyor