Vicdanın Sessizliği

Hamdi Bravo

Featured Vicdanın Sessizliği Posts

You can find Featured Vicdanın Sessizliği books, featured Vicdanın Sessizliği quotes and quotes, featured Vicdanın Sessizliği authors, featured Vicdanın Sessizliği reviews and reviews on 1000Kitap.
İnsanın hafızası, ait olduğu kişiyi kendi gözünde gücü yettiğince aklamak için düzenlenmiştir.
Rousseau, toplumsal tüm kurumlar ortadan kalktığı takdirde ahlaksallıktan iz kalmayacağını öne sürenlere karşı, insana yakışır bir eylem biçiminin olanağını sağlayan, üstüne üstlük elimizden de alınamayacak son dayanak olarak, temel görünümünün "merhamet" olduğuna inandığı vicdana işaret etmiştir.
Reklam
İnsanların eğitim düzeyi, bilgisi, görgüsü, donanımı arttıkça toplumsallıkla veya toplumsal saydığı şeylerle aralarına bir mesafe girdiği gözlenir. Bunların üzerlerindeki etkisi, belirleyiciliği, biçimleyiciliği rahatsız edici gelir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Şunun herkes farkındadır ki, hakkın yerini bulması acılı bir iştir.
Nietzsche'ye göre vicdan, özgeci bir toplumsallığın bireyde zorla içselleştirilmiş halidir.
Sayfa 104Kitabı okudu
İnsanın bir şeyi tek başına beceremeyecek olduğu için ya da tek başına yaşamaya tahammül edemeyeceği için başkalarına gereksinim duyuyor olması ve değerlendirmelerinde bu sebeple onları hesaba katıyor olması, "insanın başkalarına yönelik duyarlılığı" konusunda yanlışlayıcı ya da lekeleyici unsurlar değildir. Bunlar daha çok bu doğal olguyu sağlam temellere oturtmayı sağlayan zemin olarak görülmelidir.
Reklam
Vicdan konusunda öncelikle şunu görmek gerekir: Olsa olsa karşımızdakine zarar vermemizi, o da bir yere kadar engeller.
Sayfa 145Kitabı okudu
Herkes kendi varlığını sürdürmenin peşindedir. Geri kalan şeyleriyse kendi yararına göre değerlendirerek bir araçsallık sıralamasına yerleştirir.
Vicdan sadece acı çekene yönelik tutum üretmez. Beraberinde acıyı üretene yönelik bir tavrı da getirir. Karşımızda duran dünyayı bir anda mazlumlar ve zalimler, haklılar ve haksızlar, iyiler ve kötüler diye ikiye böler.
Sayfa 138Kitabı okudu
Çeşitli diyaloglarda Sokrates'in soruları karşısında belirgin bir rahatsızlıkla, öfkelenerek, neredeyse tiksintiyle kaçan karakterlerle karşılaşırız. Bu kişilerin büyük olasılıkla bu sırada Sokrates'ten değil de onun sorgulaması sonucu yüz yüze kaldıkları kendilerinden kaçtıklarını öne sürmek mümkündür.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.