Virüs Gezegeni

Carl Zimmer

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Rinovirüslerin(soğuk algınlığına sebep olan virüsler) yapısı oldukça basittir. Biz insanlarda yaklaşık 20.000 gen varken, rinovirüsler yalnızca 10 gene sahiptir. Yine de bir rinovirüsteki genetik bilginin haikusu,* vücudumuzu istila etmesine, bağışıklık sistemimizi alt etmesine ve kapağı yeni konaklara atacak yeni virüsler üretmesine izin vermek için yeterlidir.
Henüz gribe üstünlük sağlayamamış olabiliriz ancak en azından artık kendimizi savunmak için yıldızlara bakmamız gerekmiyor.
Reklam
Biz insanlar, memelilerin ve virüslerin ayrılmaz bir karışımıyız. Virüs türevi genlerimizi çıkarırsanız henüz rahimdeyken ölürüz. Ayrıca enfeksiyonlara karşı korunmak için viral DNA'mıza güvenmemiz de muhtemeldir. Soluduğumuz oksijenin bir kısmı, okyanuslardaki virüs ve bakterilerin birbirine karışmasıyla üretilir. Bu karışım sabit bir kombinasyon değil sürekli değişken bir akıştan ibarettir. Okyanuslar, konaklar ve virüsler arasında gidip gelen genlerin canlı bir evrenidir.
Sayfa 140Kitabı okudu
Willner bir mağara yerine insan vücudunun içine daldı. İnsanların öksürerek çıkarttığı balgamı bir bardağa aldı ve meslektaşlarıyla birlikte bu sıvının içinden DNA parçalarını elde etti. Daha sonra bu DNA parçalarını herkese açık veri tabanlarında depolanan milyonlarca diziyle karşılaştırdılar. DNA'nın çoğu insan kaynaklıydı, ancak birçoğu da parça virüslerden geliyordu. Bilim insanları, Willner'ın insan vücudunda yaptığı bu keşif gezisinden önce, sağlıklı insanların akciğerlerinde herhangi bir mikrop bulunmadığını varsayıyordu. Buna karşın Willner, insanların akciğerlerinde ortalama 174 virüs türü olduğunu keşfetti. Willner'in bulduğu türlerin yalnızca yüzde 10'u, daha önce bulunan herhangi bir virüsle yakın akrabalık taşıyordu. Geriye kalan türlerin yüzde 90'ı, Kristal Mağarasında gizli kalmış olan her şey kadar tuhaftı.
Bilim insanlarının incelediği virüslerin tümü yalnızca birkaç gen taşıyordu ve bu da onları bakterilerden ayıran geniş bir genetik uçuruma işaret ediyordu. Virüslerin taşıdığı birkaç gen, yeni virüsler yapmak için gerekli olan en basit görevleri yerine getirmelerine olanak sağlıyordu. Bu en basit görevler de bir hücreyi istila etmek ve genlerini hücrenin biyokimyasal fabrikalarına etki edecek şekilde çalıştırmak. Virüslerde eksik olan şey, tam bir yaşam için gerekli olan tüm genlerdi. Bilim insanları, bir virüsün genlerinde, örneğin RNA'yı proteine dönüştüren moleküler fabrika olan ribozomu yapacak herhangi bir talimat bulamadı. Virüslerin çoğalmada kullanacakları yiyecekleri parçalayacak enzimleri şifreleyen genleri de yoktu. Başka bir deyişle, virüsler gerçekten canlı olmak için gereken genetik bilginin çoğundan yoksun görünüyordu.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.